Emekli Büyükelçi Tan: “ABD anlaşılması güç bir süreçten geçiyor”

#Güncel Olaylar |
09 Kas 2017 / Per 12:51

Namık Tan Yakın Doğu Enstitüsü Güvenlik Akademisi’nde yapmış olduğu ve Türkiye ABD ilişkilerindeki krizi ve KKTC’ye etkilerini irdelediği seminerde, “ABD anlaşılması güç bir süreçten geçiyor, ayrıca bu kaos ortamında Kıbrıs sorununda bir yol kat edilemez” dedi

Namık Tan Yakın Doğu Enstitüsü Güvenlik Akademisi’nde yapmış olduğu ve Türkiye ABD ilişkilerindeki krizi ve KKTC’ye etkilerini irdelediği seminerde, “ABD anlaşılması güç bir süreçten geçiyor, ayrıca bu kaos ortamında Kıbrıs sorununda bir yol kat edilemez” dedi.
Yakın Doğu Üniversitesi, Yakın Doğu Enstitüsü tarafından düzenlenen Güvenlik Akademisi Sertifika Programı kapsamında Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı Eski Sözcüsü ve Emekli Büyükelçi Namık Tan “Türkiye Cumhuriyeti - Amerika birleşik Devletleri Güvenlik İlişkilerinde Son Gelişmeler ve bu Gelişmelerin Doğu Akdeniz ve KKTC ‘ye Olası Etkileri” başlıklı bir seminer verdi. Yakın Doğu Üniversitesi Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü’nden verilen bilgiye göre güvenlik kavramının ve uygulamalarının tüm boyutlarıyla irdelendiği ve toplamda 6 hafta sürecek Sertifika Programı’na alanlarında uzman akademisyenler, karar alıcılar, politika yapıcılar, diplomatlar katılıyor. Program her Cumartesi Saat 10.00’da Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi B101 seminer salonunda gerçekleştiriliyor.

Tan: “ABD anlaşılması güç bir süreçten geçiyor”
Güvenlik Akademisi kapsamında verilen seminer çerçevesinde Türkiye ile Amerika Birleşik Devletleri arasındaki ilişkilerin bölgesel yeniden yapılanmaya ve güvenlik mimarisine etkilerini irdeleyen Namık Tan, ABD’nin içinden geçtiği karmaşık dönemin iyi anlaşılması gerektiğini vurguladı. Amerika Birleşik Devletleri’nin yönetsel yapısındaki görüş ayrılıklarının politika yapma ve uygulama süreçleri üzerindeki etkilerine vurgu yapan Tan, “Dünyanın mevcut güvenlik mimarisine bakmak lazım. Bugün kendimize birkaç mihengi noktası alacak olursak birinci ve ilk mihengi noktası Atlantik’in öbür yakasındaki ABD’dir. ABD gerçekten mevcut durumu itibariyle, bugün itibariyle, anlaşılması güç bir süreçten geçmektedir. Zaten bilmediğimiz bir kavram giderek daha karmaşık hale gelmiş vaziyette. ABD’de son seçimler sonrasında birden fazla yönetim çıkmış durumdadır. Beyaz Saray, Dışişleri Bakanlığı, Pentagon ve Kongre arasında denge ve denetim mekanizması sağlıklı çalışmamaktadır. Amerika, Obama’nın son dönemlerinden itibaren zaten dünyada liderlik rolü üzerinde ciddi bir soru işaretine yol açmaya başlamıştır. Bu gelinen noktada bu soru işareti herkesin kafasında daha da büyüyerek bir bilinmeze doğru gitmektedir. Bu son derece tehlikeli bir gelişmedir.” dedi.
Tan: “Rusya ve Çin Doğu Akdeniz’de Avrupa birliği’nin liderlik boşluğundan yararlanıyor”
Türkiye ve ABD arasındaki Atlantik ilişkileri çerçevesinde bölgede Avrupa birliği’nin son durumunu ve Rusya ile Çin’in bölgede etkin olma çabalarını da değerlendirmenin gerektiğini vurgulayan Tan “Bir medeniyet projesi olarak ortaya çıkan Avrupa Birliği projesi bugün kan ağlamakta. Stratejik düşünme yetisi hiçbir zaman olmayan AB‘ne stratejik düşünme ve hareket etme görüntüsünü veren İngiltere, BREXIT sürecine girdi ve bu AB’ni ciddi ölçüde sıkıntıya uğrattı. Ayrıca ayrılıkçı hareketler, Katalonya’da ki durum ve genel ekonomik performansı itibariyle AB hakikaten dünya çapında bir dengeleyici liderlik yapmaktan iyice uzaklaştı. Bu arada bölgesel aktörler ortaya çıktı, bu boşlukları dolduran Rusya, derhal kendi askeri gücü ve petrol gibi doğal kaynaklardan olan geliriyle üzerine yönelik olan ambargoyu dahi bir kenara iterek ve herhangi bir uluslararası kurallar bütünüyle de bağlı olmadığından rahatlıkla, ABD’nin de kendini geri çekmesi neticesinde birden bire her yere angaje olmaya başladı. Çin ve diğer gelişmekte olan ülkeler kendi ölçülerinde belli bir ivme oluşturmalarına rağmen onu sürdürülebilirlik çerçevesine oturtamadılar. Bunun ötesinde kısa ve orta vadede baktığınızda Çin’in de bu sıkıntılardan nasibini aldığı görülüyor onun da katkıları sınırlı oldu. Bunun dışında diğer güç odaklarına, güvenliği şöyle veya böyle etkileyecek diğer ülkelere de baktığımızda ortada bir karmaşanın hâkim olduğunu görüyoruz. Nitekim ABD’nin eski Dışişleri Bakanlarından Henry Kissinger’ın ortaya attığı bir kavram - ki ben buna katılıyorum- muazzam bir kaotik dönemin içine girdik. Şu anda bu kaotik dönemin ne kadar süreceği kestirmek mümkün değil. Ne kadar sürecek bilmiyoruz.” dedi.
Tan: “Bu kargaşa ortamında Kıbrıs sorununda mesafe alabilmek mümkün değil”
Kıbrıs ve Doğu Akdeniz bu karmaşık ve kaos ortamda, Türkiye’nin güneydoğusundaki yaşamsal tehditlere bakıldığında, mevcut ürkütücü ortamda Kıbrıs’ın sorunlarının çözümü konusunda bir mesafe alabilmenin mümkün olmadığını vurgulayan Tan “Güvenlik ilişkileri açısından bizi zorlayan bir coğrafyanın içindeyiz, biz örneğin Norveç’in yerinde olsaydık veya İsviçre’nin bulunduğu yerde olsaydık bugünkü sorunların bazıları olmayacaktı ama bu coğrafyanın hakikaten bizim üzerimize dikte ettiği bazı sorunlar da var. Biz bütün bundan nasıl çıkacağız bunun araştırmasını yapmak lazım. Bizim veya ABD-TR ilişkilerinin, ne KKTC’de ne de Doğu Akdeniz’de hakikaten bu sorunların önünü açıcı veya giderici rol oynaması yakın gelecekte mümkün görünmüyor. Avrupa Birliği şayet büyük düşünebilseydi, bugün Türkiye’yi bir şekilde o medeniyet projesine entegre edebilmiş olsaydı bence bölgedeki birçok sorun çıkmayacaktı. Hatta Arap Ayaklanması’ndan tutun, Arap Baharı denilen süreç dahil belki bu boyutlara varmayacaktı. Türkiye’ye baktığınızda, 2002-2007 döneminde sağladığı ivme ile oluşturduğu yumuşak güç hakikaten birçok şeyin çözümünde anahtar olabilecekti. Ama artık bunları söyleyebilmek mümkün değil, çünkü Türkiye Cumhuriyeti’nin, hükümetin öncelikleri biraz da duygusallaşıyor. Değerli arkadaşlarım, dış politika bir aşk ilişkisi değildir, bir aile ilişkisi değildir, bir ana baba ilişkisi de değildir, dış politika bir çıkarlar ilişkisidir. Çıkarları ne kadar iyi dengelerseniz o kadar iyi bir dış politika performansı göstermiş olursunuz.” dedi.
Programın soru cevap bölümünden sonra Yakın Doğu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Şenol Bektaş, Yakın Doğu Enstitüsü Başdanışmanı Ercan Çitlioğlu ve Yakın Doğu Enstitüsü Müdürü Yürütme Kurulu Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mert Baştaş Namık Tan’a teşekkür belgesi takdim etti.
Yakın Doğu Üniversitesi Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü’nden verilen bilgiye göre “Güvenlik Akademisi’ne ve diğer Yakın Doğu Enstitüsü kısa dönemli eğitim programlarına kayıt için daha detaylı bilgiye www.neu.edu.tr web sayfasından ulaşılabilir.