Kent Konseyi’nde Haydar Cerrah Güven Tazeledi

#İnegöl |
12 Eki 2016 / Çar 15:00

Saygı duruşu ve istiklal marşının ardından kongrenin açılış konuşmasını yapan Kent Konseyi Başkanı Haydar Cerrah, “Kent Konseyi 13.07.2005 tarih ve 25874 Sayılı resmi gazetede yayınlanan 5393 Sayılı Belediye Kanunun 76.Maddesine dayanılarak hazırlanan kent konseyi yönetmeliği çerçevesinde tüm belediyelerin kurmakla yükümlü olduğu kuruluştur. Bu konseyde karar vericilerin yanı sıra sivil toplum kuruluşları da yer almaktadır. Kanundaki tanımı; Merkezi yönetimin, yerel yönetimin, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının ve sivil toplumun ortaklık anlayışıyla hemşerilik hukuku çerçevesinde buluştuğu, kentin kalkınma önceliklerinin sorunlarının, vizyonlarının, sürdürülebilir kalkınma ilkeleri temelinde belirlendiği, tartışıldığı, çözümlerin geliştirildiği uzlaşmanın esas alındığı demokratik yönetim mekanizmasıdır. Bu tanımı daha da kısaltacak olursak şunları söyleyebiliriz: kentte görülen mimari, kültürel,yaşamı zorlaştıran unsurları gündeme getirmek, kentte olmasında fayda olan her türlü güzellikleri de projelendirerek konuyla ilgili taraflara sunmak için kurulan sivil parlamentodur. Evet, kent konseyleri, her kesimden insanın fikirlerini özgürce söyleyebildiği, sorunların paylaşıldığı sivil parlamentolardır. Birçok ilde ve ilçede maalesef kent konseyleri ya yoktur ya da kâğıt üzerinde formalite olarak vardır. Sık sık gezen araştıran bir ekip olarak Şunu rahatça söyleyebilirim ki, İnegöl kent konseyi gerek teşkilatlanmasıyla gerek kente kattığı zenginlikleriyle Türkiye ortalamasının çok çok üzerindedir ve başarılıdır. Bu başarının mimarları, hepsi birbirinden  nitelikli olan yürütme kurulu üyelerimiz ve on parmağında on marifet olan sekterimiz Volkan Derman’dır. Hepsine yürekten teşekkür ediyorum.” Dedi.
İNEGÖL VE TÜRKİYE DİLİYORUZ.
Cerrah konuşmasını şöyle sürdürdü; “İki yılı aşkın zamandır belirlediğimiz ilke ve kırmızı çizgilerimizi sürdürmeye her zaman devam edeceğiz. Siyasi ve politik konuları, dini ve fikri konuları konuşmuyoruz. Fikri ve projesi olan herkese kent konseyinde yer vardır. İnegöl; mobilyasıyla, köftesiyle, kaplıcasıyla, ay çekirdeğiyle Türkiye de çok önemli marka kenttir. Bununla iftihar ediyoruz. Biz kent konsey üyeleri olarak, kültür sanatın, şiirin, edebiyatın, kentlilik bilincinin, çevreye karşı duyarlılığın, insana saygı ve empati kültürünün, farklılıkların üstünlük değil bir zenginlik olduğunun ve nihayet ortak aklın hakim olduğu bir İnegöl’ün oluşması için katkı sağlamaya çalışıyoruz. Bu konuda en büyük desteğimiz, konseyin tüzel kişiliğine değer veren sayın belediye başkanı Alinur Ataş’tır. Kendisine minnettarız. Tabi bunun yanında, programlarımıza katılarak bizi onurlandıran ve güçlendiren kaymakamımız Ali Akça başta olmak üzere İnegöl protokolü ve STK’lardır. Hepsine buradan bir kez daha selam ve saygılarımı yolluyorum. Birlik ve beraberliğin, dostluk ve kardeşliğin, barış ve esenliğin, başarı ve zenginliğin, saygı ve empatinin, tüm canlıların huzur içinde, güvenli bir şekilde yaşadığı bir İnegöl ve Türkiye diliyoruz. Paralel çetelerin değil, seçtiklerimizin yönettiği demokratik, saydam ve katılımcı bir Türkiye diliyoruz. Zan, iftira, itibarsızlaştırma ve haysiyet cellâtlığının prim yapmadığı bir İnegöl ve Türkiye diliyoruz.  Katıldığınız için bir kez daha şahsım ve kent konseyi üyeleri adına selam ve saygılarımı sunuyorum.”.
Konuşmanın ardından Divan Başkanı Nihat Arslan nezaretinde gerçekleştirilen kongrede gelir gider tabloları okunup ibraz edildi.
Yapılan açık  oylama ile Kent Konseyi Başkanlığına yeniden Haydar Cerrah Getirildi.
BU ŞEHRE KATACAĞIMIZ ÇOK ŞEYLER VAR
Kongrenin sonunda konuşan Belediye Başkanı Alinur Aktaş ise, “249 bin nüfuslu İnegöl’ün alayının Eskişehir’e taşındığını düşünün. Mümkün mü? Asla. Elimizde imkan olsun bu şehri komple yıkalım, yepyenisini kuralım. Bu mümkün olmaz. Sorun kendinize var olan problemlerin yüzde kaçını halledebilir? Binaları caddeleri sokakları değiştirebiliriz ama asıl olan kafaları da değiştirebilmek, bakış açısını değiştirebilmek, ön yargıyı kırabilmek önemli. Herkes kendini düşünüyor. Böyle bir mantık yok. içki içmek günah diyoruz, çevreyi kirletmek, gürültü yapmak günah değil mi? Dedikodu yapmak, iftira atmak günah değil mi? Bunların hepsi günah. İşimize gelen kısımları alıyoruz. Devletin kurumları çalışıyor. Hayatın devam etmesi için kuruluşlar var. Bunların hepsinin ayrı ayrı fonksiyonları var. Bu şehri daha da güzelleştirmek için çalışan STK’lar, spor kulüpleri, farklı kurum ve kuruluşlar var. Ama bizim cidden standartlarımızı yükseltmek adına farklı düşünmeye, farkındalık oluşturmaya ihtiyacımız var. Geleceğe daha iyi bakabilmek adına da üzerimize düşen sorumluluk var. Biz güzel bir şehirde yaşıyoruz. İnegöl fiziki anlamda gelişiyor ama komşuluk ilişkilerimizi yitiriyoruz, önyargılar oluşuyor. Dedikodu ve fitneyle maalesef yaşadığımız şehre hizmet ettiğimizi düşünüyoruz. İlçemize ve ülkemize olan sevgimizi hamasi nutuklara değil fiiliyata dönüştürmeliyiz. Giderek kent konseyinin zenginleştiğini görüyorum. Farklı bakış açıları olan arkadaşların bir araya gelerek bu şehri daha da güzelleştirmek adına bir gayret ortaya koyduğunu görüyoruz. Bu şehirdeki olumlu değişiklik, yapılan güzellik eğer o kişiyi heyecanlandırmıyorsa, bana göre o kişinin ilçeye olan bağlılığını cidden sorgulamak gerekir. Veya verilen zarar içini acıtmıyorsa, kendisini sorgulaması lazım. Bu şehre katacağımız çok şeyler var. Sizlere başarılar diliyorum.” dedi.