Sürdürülebilir beslenme yeni bir kavram olmamasına rağmen, dünya nüfusundaki artış ile iklim değişikliği konularına artan ilgi sonucu günümüzde daha fazla dikkat çeker hale gelmiştir. Gıda Tarım Örgütü (FAO) ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO) sürdürülebilir sağlıklı diyeti “Sürdürülebilir diyetler çevresel etkisi düşük olan, besin ve beslenme güvencesi ile günümüz ve gelecek nesiller için sağlıklı yaşamı destekleyen diyetlerdir” diye tanımlamaktadır. Bu nedenle sağlıklı ve sürdürülebilir diyeti geliştirirken bazı özelliklere dikkat edilmelidir. Özellikle bireylerin enerji ihtiyacı üzerinde tüketilen herhangi bir gıda; doğal kaynakların kullanımı, biyoçeşitlilik ve sera gazı emisyonları üzerindeki etkiler önlenebilir bir çevre yükünü temsil eder. Enerjiden yoğun, yüksek oranda işlenmiş ve paketli gıdaların tüketiminin azaltılması; hem beslenmedeki dengesizliği hem de çevresel kaynakların kullanımını azaltır. Bununla birlikte hayvansal kaynaklardan kısıtlı, bitkisel gıdalardan zengin bir diyet; hem sağlık hem de ekolojik koruma sağlar. Tüm bu sebeplerden dolayı sağlıklı ve sürdürülebilir diyet önerilerini şu şekilde sıralayabiliriz:
Tüm besin gruplarından tüketmeye çalışın. Sebze, meyve, tam tahıllar, süt ürünleri, yumurta, az yağlı veya yağsız et ve kümes hayvanları, deniz ürünleri, baklagiller, kuruyemişleri tercih edin.
Beslenmenizde doğru miktarları almak önemlidir. Ne kadar kalori almanız gerektiği; kilo, boy, cinsiyet, yaşınıza ve fiziksel aktivitenize göre değişiklik gösterir.
Doymuş ve trans yağları, ilave tuz ve şeker içeren gıdaları beslenmenizde sınırlayın. Bunlar yüksek enerjili, besin değeri düşük gıdalardır. Dikkat etmeniz gereken nokta tükettiğiniz besinin sadece kalori miktarının değil aksine besleyici değerinin yüksek olmasıdır.
Tuz ve sodyum içeriği düşük olan gıdaları almaya özen gösterin. Bunun için ise etiket okuma alışkanlığı geliştirip, düşük sodyumlu ürünleri tüketin.
Yemeğinize dikkat edin; güvenli bir şekilde hazırlayın ve saklayın. Ayrıca geleneksel yiyecekleri porsiyon miktarına dikkat ederek tüketmeye çalışın.
Son olarak hayvansal gıdaların yüksek tüketiminin; hem sera gazı emisyonları, hem arazi kullanımı hem de su kullanımı açısından çevreye olan etkileri bitkisel bazlı bir beslenmeden çok daha fazla olduğu unutulmamalıdır. Gezegenimizin sağlığını korumak ve çevresel negatif etkileri ortadan kaldırabilmek için bizim de taşın altına elimizi koymamız gerekiyor. Ayrıca bu bilinçle beslenmek sadece gezegen sağlığını değil kendi sağlığımızı da iyileştiriyor. Sağlıcakla kalın. Dyt Gülşen EROĞLU