Ağlama krizlerinin menopoz belirtisi olabileceğini belirten Kadın Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Rukiye Gönüllü, kişiye özel tedavilerle menopoz döneminin daha konforlu geçirilebileceğini söyledi.
Kadında olgunluk çağından yaşlılığa geçiş dönemi olarak nitelendirilen ve genelde 45-55 yaşları arasında görülen menopoz, östrojen azalmasına bağlı adet görmenin sonlanması olarak tanımlanıyor. En az 1 yıl adet görmeyen kadınların menopoza girdiğini ve bu durumun bir anda ortaya çıkmayıp yavaş yavaş şekillendiğini belirten VM Medical Park Bursa Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Rukiye Gönüllü, kalıtım, ırk, doğum sayısı, sigara, geçirilen ameliyatlar, radyoterapi ve kemopterapi uygulamaları ile sosyoekonomik düzeyin menopoz yaşını etkilediğini söyledi. Gönüllü, “Menopozun belli başlı belirtileri arasında uyku bozukluğu, adet düzensizlikleri, depresyon, ağlama krizleri, sinirlilik, kemik erimesi, cilt ve tırnaklarda incelme, vajinal kuruluk, cinsel ilişkide ağrı, kaşıntı veya yanma, sıcak basması, terleme, çarpıntı, kalp ve kan yağlarında değişiklikler vardır. Tüm bu belirtiler ciddiye alınarak uzmana muayene olunmalıdır” dedi.
Op. Dr. Rukiye Gönüllü, menopoz döneminde oluşabilecek problemler hakkında da şunları söyledi:
“Yetersiz kalsiyum alımı, fiziksel aktivite azlığı, hormonal dengesizlik ve emilme yeteneğinin azalması sebebiyle kemiklerden kalsiyum çekilmesi artınca kemik hastalıkları ortaya çıkar. Östrojen düzeyinin azalmasıyla birlikte kolestrol düzeyi artınca da damarlarda tıkanma oluşur. Bu da kalp krizi ve felç riskini artırır. Menopoza karşı kişiye özel tedavi yolları belirlenmelidir. Bunun yanı sıra kişinin yaşam tarzı değişikliğine gitmesi de çok önemlidir. Alkolü bırakmak ya da azaltmak, sigarayı bırakmak, düzenli egzersiz, kilo verme, daha fazla sebze-meyve ve daha az yağlı gıda eksenli diyet, kan basıncını azaltma ve diyabet kontrolü daha konforlu bir yaşam sağlar.”
