Köyden şehre göçü önledi
Çevre köylerde nüfusun sınırlı olduğunu anlatan Çiftçi, Sermeyecik’te ise daha fazla gencin bulunduğunu ifade etti. Üretimin bunda etkili olduğunu söyleyen Çiftçi, şöyle konuştu:
“Burada çilek üretiminden gelir elde ettiği, kazandığı için hala genç nüfus var. Genel olarak zaten köylerde şehre bir göç var. Sermeyecik’te bu muhafaza ediliyor. Bizim onun için Sermayecikte çilekle beraber, rekolteyi attırmaktan ziyadede mevcudu muhafaza etmeye çalışıyoruz aslında. Bunu da muhafaza ediyoruz. Geçen sene de 500 ton civarıydı bu sene de 550 ton civarı. Çok fazla artış yok. Bu mevcudu muhafaza etmek çok önemli. Biz de bunu muhafaza etmeye devem ediyoruz.”
50 yıl önce gelen çilek fideleri köyün çehresini değiştirdi. Köyün çilekle tanışma hikayesini anlatan Çiftçi, “Amcam rahmetli Davut Çiftçi’nin Bursa’nın bir köyünde Kur’an kursu arkadaşını ziyarete gittiğinde orada bunun üretildiğini görmüş. Amcama köyüne giderken ’al fidelerden köyüne götür, bu güzel bir bitki, gelir de getirir’ diye vermişler. Öyle getirmiş. Bizim dedemler, bunu bahçeye ekmişler, o zaman bakmışlar yaptıkları diğer işlerden çok karlı ve öyle başlamışlar. O zamanlar burada köyden üretilip kayıklarla İstanbul’a gidiyormuş. Süreç tabii ondan sonra kendini geliştirmiş” diye konuştu.
"Ağırlıklı İstanbul’un özel mekânları alıyor"
Yaklaşık 10 yıldır San Andreas çeşidini kullandıklarını ve bunun büyük talep gördüğünü ifade eden Çiftçi, ürünün tadı, aroması, kalibresi, raf ömrünün uzun olması gibi bir çok özelliği sebebiyle tercih dildiğini dile getirdi. Ürünü almak için İstanbul’dan müşterilerin geldiğini söyleyen Çiftçi, “Müşterileri özel, Yalova’mız bu konuda yakınıyor bize. Haklılar aslında. Biz Yalova’ya vermek istiyoruz ama İstanbul’un ünlü marketleri, otelleri, manavları, pastaneleri bunlar daha ziyade köyden gelip alıyorlar. Yalova’ya da geliyor, ama daha ağırlıklı İstanbul’un özel mekânları alıyorlar” ifadesini kullandı.
Duyuru
İnegöl Online mobil uygulaması güncellendi TIKLA HABERLER CEBİNE GELSİN