Eklenme: 29 Eki 2019 / Sal
128 Kez görüntülendi
| |
3

Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasının ardından Günün önemine binaen konuşma yapan Kaymakam Şükrü Görücü, “Bugün büyük Türk milletinin şanlı tarihindeki en parlak başarılarından biri olan Cumhuriyetimizin kuruluşunun 96. Yılını coşkuyla ve gururla kutluyoruz. Hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyor, Cumhuriyet Bayramı’nızı en içten dileklerimle kutluyorum. Cumhuriyet kefensiz yatan binlerce şehidin yarattığı destandır. Cumhuriyet yok olmaya mahkum edilmiş tarih sayfalarından silinmek istenen bir milletin, büyük önder Mustafa Kemal’in önderliğinde kurtuluş savaşı sonucunda imparatorluğun temelleri üzerine dikilen bir fidandır. Cumhuriyet milletimizin kan ve gözyaşları ile yarattığı eşsiz bir destandır. Bu destanı yaratan başta ulu önder Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere O’nun kahraman silah arkadaşlarını, kanlarıyla bu toprakları vatan yapan aziz şehitlerimizi bir kere daha rahmetle anıyorum. Cumhuriyetin bu günlere gelmesi çok kolay olmamıştır. Osmanlı Devleti taraf olduğu devletlerin yıkılması sonucu yenilgiye uğramış, silah ve cephanesi elinden alınmış, millet yorgun ve yoksul bir hale düşmüştü. Ülkeyi bu genel savaşın eşiğine sürükleyenler memleketten ayrılmışlar, ortada Türk Milleti’nin bir tek Türkiye olarak küçük bir parçası kalmıştı. İçimizde yaşayan Hristiyan azınlıklarda bir an önce bu devletin çökmesini istiyorlardı. Bu durum asla kabul edilemezdii. Milletimiz hiçbir zaman esir yaşamamış ve bunu kabul etmemişti. Hemen kurtuluş çareleri aranmaya başlandıı. Bazıları Amerikan mandasını, bazıları İngiliz himayesini kabul edelim derken, bir kısım insanlarda mahalli kurtuluş çareleri arayarak ülkemizi yeniden diriltmenin gayreti içine girmişti. Böyle bir ortamda Türk Milleti yeni bir kahraman Mustafa Kemal’i tarih sayfasına koydu. Samsun’da karaya çıkan Mustafa Kemal Atatürk, o gün için sadece ülkesini kurtarmayı düşünüyordu. Mücadelenin temel ilkesini ise ‘Temel hedef Türk ulusunun bağımsız ve özgür bir ulus olarak yaşamasıdır. Buda ancak tam bağımsız olarak sağlanabilir. Ne kadar zengin ve refah içinde olursa olsun bağımsızlıktan yoksun bir ülke, uygar insanlık karşısında esir durumuna düşmekten kendini kurtaramaz. Öyleyse bu milletin yapacağı tek şey ulus egemenliğine bağlı yeniden bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’ni tesis etmektir.’ Mücadelenin temel ilkesi ya istiklal ya ölüm olmuştu. Bu düşünceyle kurtuluş savaşı sonucunda cumhuriyete kavuştuk. Cumhuriyetin ilanıyla birlikte milletimiz demokrasiyi kabul etti. Varlıklarını demokrasiye borçlu olanlar bu cumhuriyeti kuranları asla unutmamalıdır. Cumhuriyetin ilanından sonra 96 yıl geçmiş ve bu sürede Türkiye Cumhuriyeti büyük değişimlere uğramıştı. Cumhuriyet Türk kadınına layık olduğu değeri vermiştir. Cumhuriyetimiz ilan edildiği günden bu güne ülkemiz çok değişti. Tüm ihtiyaçlarını dışarıdan alan bir ülkeden dünyanın dört bir yanına ihracat yapan bir ülke haline geldik. İnegöllü hemşerilerimizin de bu kalkınmada büyük payı vardır. Cumhuriyet gelişmenin ve kalkınmanın en büyük eseri olmuştur. Bunu milletimize borçluyuz. Bizin sadece çalışkan olmaya ihtiyacımız var. Hepimizin ortak paydası birlik ve beraberliktir. Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk, Türk milleri birlik ve beraberlik içinde her türlü güçlüğü yenmesini bilmiştir diyor. İşte bugün bu birliği ve beraberliği sağlıyoruz. Cumhuriyeti kurarken karşımızdaki düşmanlar, bugün barış harekatında karşımızda duran ülkelerle aynı. O zaman bizim çok çalışıp, ülkemizi büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün gösterdiği çağdaş uygarlıklar düzeyine ulaştıracağız. O zaman bize kimse yan bakamaz. Her zamankinden daha güçlü ve mutlu olarak yolumuza devam ederiz. Değerli gençler bugün bu bayramı büyük önder Mustafa Kemal Atatürk ‘Ey yükselen yeni nesil, Cumhuriyeti biz kurdur onu yükseltecek ve yüceltecek olan sizlersiniz’ diyerek size emanet etmişti. Türk gençliği devraldığı bu kutsal emaneti sonsuza kadar yaşatacak, ay yıldızlı bayrağımız göklerde nazlı nazlı dalgalanacak, minarelerimizde ezanlar susmayacaktır. Bu vatan, bu bayrak, bu cumhuriyet bizimdir, sonsuza kadar bizim olacaktır. Bu ülkeyi kolay kurmadık. Asırlardır bu ülkenin bedelini hep birlikte ödüyoruz. Son olarak Çanakkale’de, Sakarya’da, Dumlupınar’da, 15 Temmuz’da, doğu ve güneydoğuda halende Suriye’de yiğit evlatlarının canlarıyla kanlarıyla ödüyor ve ödemeye devam edeceğiz. Şehidi olmayan topraktan vatan, kana bulanmayan kumaştan bayrak, şehidin şehadetin çilesini çekmeyen milletten de büyük millet olmaz. Herkes şunu iyi bilsin ki biz bu ülkeyi sonuna kadar koruyacağız ve bu topraklarda sonsuza kadar yaşayacağız ve yaşatacağız. Cumhuriyetimizin 2023, 2053 ve 2071 hedeflerine belki bizler olmayacağız ama gençlerimiz bizleri temsilen cumhuriyetimizi sonsuza kadar yaşatacaktır. Ey büyük Atatürk, sana bir kez daha minnet duyuyor, saygıyla anıyoruz. Kurmuş olduğun cumhuriyet 96 yaşında dimdik ayaktadır. Nice 96 yıllar daha güçlü, daha güvenli, daha özgürlükçü bir anlayışla yoluna devam edecek. Ruhun şad olsun, mekanın cennet olsun, Türkiye Cumhuriyeti var olsun, yaşasın Büyük Türk Milleti, yaşasın Türkiye Cumhuriyeti, Ne mutlu Türküm diyene.” Dedi.