Gaziantep’te son kutnu ustalarından biri olan Abdulkadir Mekki, 50 yıldır aynı tezgahta eski usulle kutnu kumaşı dokuyor. Mekki, mesleğini öğrendiği ve yıllardır kopamadığı tezgahına gözü gibi bakıyor.
Osmanlı Devleti’nde saray kumaşı olarak kullanılan ve son zamanlarda yeniden yaygınlaşmaya başlayan kutnu kumaşı eski usullerle dokunmaya devam ediyor. Türkiye’de yalnızca Gaziantep’te dokunan kutnu kumaşında makineleşmeye meydan okuyan nadir ustalardan biri olan Abdulkadir Mekki, 50 yıldır aynı tezgahta dokuma yapıyor.
5 yaşında başladığı mesleğinde ilk kez kullandığı kutnu dokuma tezgahını o günden beri bırakmayan ve 50 yıldır aynı tezgahta dokuma yapan Mekki’nin dokuduğu kutnu kumaşlarından elbise, fistan, ayakkabı, şal, eşarp, atkı ve daha pek çok ürün yapılıyor.
“5 yaşından beri aynı tezgahta dokuma yapıyorum”
5 yaşından beri aynı tezgahta kutnu kumaşı dokuduğunu söyleyen Abdulkadir Mekki, “Yıllardır kutnu kumaşı işini yapıyorum. 5 yaşından beri bu işin içerisindeyim ve o dönemden bu döneme bu tezgahta Gaziantep’e has yöresel ve kültürel amaçla kutnu kumaşı dokuyorum. Bu tezgah bizim için babadan, deden, atadan kalma önemli bir tezgah. Festivallerde ve yurt dışında da bazen sergilenen emektar bir tezgah” dedi.
Kutnu kumaşının özelliği
Kutnu kumaşından da bahseden Mekki, “Kutnu kumaşı çözgüsü ipek, atkısı pamuk olan tamamen doğal bir kumaştır. Saten ve bez ayak örgüleri ile alaca grupları olan özel bir kumaştır. Yani bir insanın doğumundan ölümüne kadar kullanabileceği özel bir kumaştır. Doğal, sağlıklı ve ter çeken bir özelliği vardır” diye konuştu.
