Osmanlıdan günümüze kadar gelen ve Türk mutfağının en önemli lezzetlerinden birisi olan Aşure tatlısı, Bilecik Belediyesi Yaşayan Şehir Müzesi’nde geleneklerine aslına uygun bir şekilde yaşatılırken, aşurenin üzerine Kayı Boyu’nun simgesi narla süslendi
Osmanlıdan günümüze kadar gelen ve Türk mutfağının en önemli lezzetlerinden birisi olan Aşure tatlısı, B ilecik Belediyesi Yaşayan Şehir Müzesi’nde geleneklerine aslına uygun bir şekilde yaşatılırken, aşurenin üzerine Kayı Boyu’nun simgesi narla süslendi.
B ilecik Belediyesi tarafından kentte kazandıran Yaşayan Şehir Müzesi çalışmaları bu sefer farklı bir çalışmaya imza atarak, gelen misafirlerine müzenin bahçesinde aşure yaptılar. Sabahın erken saatlerinde odun ateşinin üzerine konan kazanda pişen aşure için yaklaşık 3 saatlik bir uğraşıldı. Aşurenin üzerinde B ilecik’in Söğüt ilçesinde yurt tutan Kayı Boyu’nun simgesi narla süslendi.
"Bulgurun dibekte kaynaması aşurelik hale gelişini anlatıyoruz müzemizin içinde de anlatıyoruz"
Yaptıkları etkinlik bilgi veren ve aşureyi odun ateşinde kaynatan Yaşayan Şehir Müzesi Müdüresi Yurdanur Kırlı, "Müzemiz içeride geleneklerimizi yaşattığımız gibi, müzenin bahçesinde de dönemi geldiğinde, zamanı geldiğinde bu tür etkinlikler yapacağız. Çünkü biz müzemizin içinde bu konuları işledik. 2’nci katımızda bulgur çeken teyzemiz, giriş katımızda ekmeğin öyküsünde bulgurun öyküsü ve bulgurun dibekte kaynaması aşurelik hale gelişini anlatıyoruz müzemizin içinde. Bahçesinde de bu etkinliğimizi gerçekleştirmek istedik. Bugün müzemize gelen ziyaretç ilerimize de aşure ikram edeceğiz" dedi.
"Üzerine cevizle birliktede ziyarete gelenlerimize ikram edeceğiz"
Yaşayan Şehir Müzesi Müdüresi Yurdanur Kırlı, Muharrem ayının 10’uncu günü olması nedeniyle müzenin bahçesinde aşure kaynattıklarını belirterek, "İçinde 4 kilo aşurelik buğday, 1’er buçuk kilo fasulye, nohut. 1’er kilo ceviz, üzüm, fındık ve baharatlarımızı ekleyeceğiz. Meyvelerimizi ekleyeceğiz. Kuru kayısı, kuru incir, kuru üzüm ve karanfil, tarçın üzerine ceviz dökerek de ikramlarda bulunacağız. Gelen ziyaretç ilerimize bugün müzemize gelen ziyaretç ilerimize. Şu an akşamdan ıslattığımız buğdayı sabah kaynattık. İçine nohutla fasulyeyi ekledik. Yarım saat sonra da meyvelerimizi ekleyeceğiz. Üzerine cevizle birliktede ziyarete gelenlerimize ikram edeceğiz. Buğdayı haşlayıp nohut ve fasulyeyi daha önce katmıştık. Şimdi de kuru meyvelerimizi, şekerimizi, karanfilimizi, nohut, fıstık ve üzerine ceviz ekerek ikram edeceğiz. Aşuremiz pişmek üzere" diye konuştu.
"Bugünün milletimizin birliğine, beraberliğine, kardeşliğine ves ile olmasını cenabı haktan niyaz ediyoruz"
Yaşayan Şehir Müzesine Bursa ve Konya’dan gelen misafirlere B ilecik Valisi Tahir Büyükakın, AK Parti B ilecik Milletvekili Halil Eldemir ve B ilecik Belediye Başkanı Selim Yağcı aşure kazanını karıştırarak, kendi elleriyle konuklara aşure ikram ett iler. Burada bir konuşma yapan B ilecik Belediye Başkanı Selim Yağcı, bugünün çok özel ve güzel bir gün olduğunu söyleyerek, "Hicri yılbaşındayız ve Muharrem Ayı’nın 10’uncu günündeyiz. Aşure günü olarak bilinen gündeyiz. İnşallah bugünün öncelikle hayırlara ves ile olmasını milletimizin birliğine, beraberliğine, kardeşliğine ves ile olmasını cenabı haktan niyaz ediyoruz. B ilecik Belediye Başkanlığı olarak Yaşayan Şehir Müzemizin konseptine uygun olarak böyle özel ve güzel günlerde gelen misafirlerimize o günün anlamına özgü ikramlarda bulunuyoruz. Bugün de aşure günü olduğu için gelen misafirlerimize, gruplarımıza böyle sağ olsunlar sayın valimizin, sayın milletvekilimizin ve çok değerli dostlarımızın da refakatlerinde aşure ikram etmenin aşımızı birlikte paylaşmanın mutluluğunu yaşıyoruz. İnşallah bunlar birliğimize beraberliğimize kardeşliğimize ves ile teşkil eder diyorum" şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından yaklaşık 500 kişilik yapılan aşure konuklara ikram edilirken, ziyaretç iler B ilecik Valisi Tahir Büyükakın ve B ilecik Belediye Başkanı Selim Yağcı ile bol bol hatıra fotoğrafı çektird iler.
Öte yandan, Yaşayan Şehir Müzesi şehrin Osmanlı dönemini anlatan ayrıca yakın tarihin sosyal, kültürel gelenek ve göreneklerini kapsayan son yüz yıllık tarihini, bugüne ve gelecek nesillere aktarmayı hedefleyen bir eser olarak biliniyor.
