Sobaları hobi olarak yapmaya başladığını ama beğeni görüp isteyene de yaptığını ifade eden Yusuf Kanbur, “Arkadaşlarımın kimisi janttan soba yaptı. Kimisi tekerlekten soba yaptı. Kimisi varilden soba yaptı. Sobaları yapanlarda bana hava atıyordu. Ben de onlara dedim ki öyle bir şey yapacağım ki dünyada ve Türkiye’de tek olacak. Kafama göre tasarladım ve araba sobaları yaptım. Okul okuyamadım ben ama girdim atölyeye bir şeyler yapmaya çalıştım ben de. İlk sobayı kendime yaptım. Sonra da bir arkadaşım dedi ki ’Bana bir tane kamyonet tarzı soba yapar mısın?’ Ben de kamyoneti yaptım. Ben bunları zevk ve ticari maksatlı yapıyorum. İlk önce zevk maksatlı başladım. Şimdi sipariş olursa otomobil, kamyon, otobüs tarzı soba yaparım. Ben kimseden kurs görmedim, çıraklık almadım. Kaynak yapmayı da kendim öğrendim. Kimse yardım etmedi. Arabanın ustası da benim, mimarı da mühendisi de benim. Ben bu araca bir marka vereyim dedim. Bende Yusuf Kanbur’u kısalttım ‘Yuka’ yaptım. Karadenizlinin eline bir çekiç ver, bir spiral taşı ver, bir orak ver, istediğin şeyi yapsın sana. Marangozlukta yapar, demircilikte yapar" diye konuştu.
Kanbur, sobalarını tekerlekli yaptığını ve bu sayede istenildiği yere kolayca götürüldüğünü sözlerine ekledi.