"Bir yere gitmeyiz"
Çevresinin enkaz olmasına rağmen mesleğini yürüten Şahap Fansa, birinci derece akrabalarını değil ama kuzen ve bir çok yakınını depremde hayatını kaybettiğini belirtti.
Ailesinin iki evininde ağır hasarlı olduğunu ve yıkılacağını anlata Fansa, “Tarihi Uzun Çarşı, dünyanın ilk ticaret merkezlerinden biridir. Burası bir çok kez afet yaşamış, terkedilmemiş ve tekrar ayağa kaldırılmış. Antakya sahipsiz değildir, korkup gidenler oldu ama geri döneceklerdir. Çünkü Antakyalılar başka yerde yaşayamaz, misafir olamazlar. Misafiri çok severiz ama misafirliğe gitmeyiz sevmeyiz. O nedenle biz bir yere gitmedik, sadece ailemizi güvenli bir yere bıraktık. Biz geri döndük” dedi.
"500 yıllık bir tatlı"
Yıllardır sadece Ramazan ayına özgü, ‘küncülü helva’ üretimi yaptıklarını dile getiren Fansa, “Babama hep söylerdik, bu helvayı ramazandan sonrada yapalım diye. Babam ise geleneğe uymamızı ve sadece ramazan ayında yapmamızı istedi. O nedenle biz geleneği bozmadık, her şeye rağmen helvamızı yapmaya başladık. Normalde ramazan helvası, susamlı helvadır. Biz Antakya’da suma küncü dediğimiz için küncülü helva oluyor. Yaklaşık 500 yıllık bir tatlıdır. Bu helvanın içinde tahin, çöven kökü, küncü ve şeker kullanılıyor. Oruç tutarken kan şekerini ortalıyor, orucu rahat tutulmasını sağlıyor ve o nedenle tercihe diliyor” diye konuştu.
"Çok talep oldu"
Kendi iş yerlerinin zarar gördüğünü ama komşularının kullanmadığı dükkanında helva üretimi yaptıklarını kaydeden Fansa, “Çok talep oldu. İl dışından bize çok destek oluyorlar. Kardeşimle beraber yapıyoruz. Bizim aile 75 yıldır üretim yapıyor. Bu depremde üretime ara vermediysek, Allah’ın izniyle hiçbir zaman vermeyiz. Bizden sonra oğlum mesleği devam ettirecek, inşallah torunlarımıza kadar gidecek” ifadelerini kullandı.
Antakya’dan ayrılanlara biraz cesaret vermek ve onların geri dönmelerine öncülük etmek istediklerini ifade eden Fansa, Hatay’ı hep birlikte ayağa kaldıracaklarını bildirdi.