Dr. Canova: "Çocuk istismarlarının önüne geçilmesinin en önemli etkeni eğitim"

inegolonline.com'a Google'da abone olun Google News
21 Şub 2018 / Çar 12:40
/ 17 Kez Okundu
| |

Operatör Dr

Operatör Dr. Haldun Canova, çocuk istismarlarının önüne geçilmesinin en önemli etk enin eğitim olduğunun altını çizerek, "Öncelikle çocuğun cinsel bir obje olamayacağını kavramamız lazım. Cinsellik, 18 yaşını doldurmuş bireylerin yaşayacağı bir durumdur" dedi.
Toros Üniversitesi İş Sağlığı ve Güv enliği Programı, Altıneller, Psikoloji ve Sağlıklı Yaşam Topluluklarının ortaklaşa düz enlediği etkinlik kapsamında Operetör Dr. Haldun Canova, "Cinsel Yaşam ve Sorunları" konusunda konferans verdi. 45 Evler Kampüsü Konferans Salonu’nda gerçekleş en etkinliğe, akademisy enler ve çok sayıda öğr enci katıldı. Cinsel eğitimin topluma yaygınlaştırılması gerektiğini belirterek söze başlayan Canova, son günlerde yaşanan çocuk istismarlarının önüne geçilmesi için en önemli etk enin eğitim olduğunu vurguladı. Canova, "Çocuğu cinsel obje olarak görmememiz lazım yani çocuk evliliğinin önüne geçmemiz gerekiyor. Eğer çocuğu evl endirebilmeyi düşünüyorsak demek ki çocuğu cinsel bir obje olarak görebiliyoruz, öncelikle çocuğun cinsel bir obje olamayacağını kavramamız lazım. Cinsellik 18 yaşını doldurmuş bireylerin yaşayacağı bir durumdur. Ancak 18 yaşından önce de ne yaşayacağını, ne için yaşayacağını ve nasıl yaşayacağını bilmesi gerekiyor" diye konuştu.
Türkiye’de cinselliğin en çok önüne geç en ve sakıncalarının oluşmasını sağlayan, cinsel işlev bozukluklarını etkiley en en büyük etk enin mitler yani cinsel yaşamla ilgili yanlış inanışlar olduğunu belirt en Canova, "Cinsel mit deyince akla cinsel konularda toplumun g enelince doğru kabul edil en, toplumun fertlerinin birbirine aktarmasıyla yayılan, abartılı ve yanlış inanışlarımızı araştıran bir teşkilat gelmelidir. Aslında bu varsayım çok da yanlış değildir. Çünkü cinsel mitlerde, gizli kalmış kapılar ardındaki cinsellikle ilgili kaygılarımızı, korkularımızı, endişelerimizi veya yargılarımızı yansıtırlar ve bir istihbarat teşkilatı gibi beynimizde örgütl enmişlerdir. Gel eneksel olarak kulaktan kulağa yayılan, toplumun hayal gücü etkisiyle biçim değiştir en gerçek bilimsel verilerle bağlantılı olmayan cinsel mitler, olumsuz düşüncelerdir ve cinselliğin doğasına uygun değildir. Cinsel mitlerin en önemli ned eni; cinselliğin toplumun değer yargılarıyla yakından ilişkili olması ve cinsellikle ilgili konuların açıkça konuşulmaması, tartışılmaması ve üzerinde yeterli bilimsel çalışılmaların yapılmamasıdır. Bu bilinmezlik korkuyu körükler, ned eni bilinmey en korkular abartılı olarak kulaktan kulağa dolaşır ve cinsel mitler oluşmaya başlar. Cinsel mitler, oluşturdukları abartılı ve gerçekçi olmayan cinsel bekl entiler, suçluluk ve yetersizlik hisleri, kaygı ve başarısızlık korkularıyla cinsel işlev bozukluklarına zemin hazırlarlar" şeklinde konuştu.
Son olarak evliliklerde aldatma konusuna değin en Canova, aldatmanın ned enlerinin kadınlarda ve erkeklerde farklılık göstermekle birlikte temelde aynı birleştirici örüntüler tarafından şekill endiğinin altını çizdi. Canova, "G enel olarak kadınlar evliliğinde k endini yalnız hissetme, evliliğin monotonlaşması, duygusal yakınlığın olmaması, eşi tarafından ihmal edildiği düşüncesi ile aldatabilir. Erkekler ise eşleri ile duygusal yakınlık kurmaktan kaçınma, başka kadınlarla birlikte olarak güçlerini ve varlıklarını hissetme, evliliklerinde sorun olmasa bile bu tür ilişkiye olumlu bakan düşünce yapısına sahip olma gibi ned enlerd en dolayı aldatabiliyor. Evliliklerde aldatmaların çoğu boşanma ile değil barışma ile sonuçlanıyor. Aldatma ned eni ile ayrılan çiftlerin yüzde 70’i bu kararlarından pişman oluyor. Aldatan kişi aldattığı için değil yakalandığı için üzülüyor" ifadelerini kullandı.


Duyuru
İnegöl'ü Whatsapp'a getirdik WHATSAPP KANALINA ABONE OL
Reklam
Yorum yapan kullanıcılarımız Kullanıcı Sözleşmesi'ni kabul etmiş sayılır.