Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (IAEA) tarafından yapılan açıklamada, İran’ın Uranyum metali üretme üzerinde araştırma yapmayı planladığı kaydedildi.
İran’ın en büyük nükleer bilim adamının Kasım ayında öldürülmesine yanıt olarak Tahran, İsrail’i suçlamış ve bir uranyum metal fabrikasının açılması için birtakım adımlar atılması yönünde bazı kararlar almıştı. Eski ABD Başkanı Donald Trump yönetimi ise, 2018’de tek taraflı olarak Ortak Kapsamlı Eylem Planı’ndan (JCPOA) çekilmiş ve İran’a yönelik yaptırımları arttırmıştı. ABD’nin yaptırımları ve anlaşmadan çekilmesinin ardından İran, 2019’da nükleer anlaşma kapsamındaki taahhütlerinden bazılarını azaltarak, uranyum zenginleştirmesini JCPOA’da belirtilen yüzde 3,67 seviyesinin üzerine çıkarmıştı. ABD, JCPOA kapsamındaki yükümlülükleri yerine getirmeyen İran’a sıkı yaptırımlar uygulamış ve müzakere masasına oturmayı reddetmişti.
JCPOA taahhütlerine uymamasının ardından eleştirilerin hedefi olan İran hakkında Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (IAEA) tarafından yapılan açıklama dünya gündeminde yer aldı. IAEA yayınladığı raporlarda, İran’ın şu ana kadar Uranyum’u zenginleştirmiş olduğu yüzde 20 zenginleştirilmiş uranyum metaline geçmeden önce doğal uranyum kullanarak, uranyum metali üretme üzerinde araştırma yapmayı planladığı kaydedildi.
IAEA tarafından yapılan açıklamada, "IAEA Genel Müdür Rafael Mariano Grossi IAEA Üye Devletlerini İran’ın, Tahran Araştırma Reaktörü için yakıt üretme amacının bir parçası olarak uranyum metali üretimi konusundaki araştırma ve geliştirme faaliyetleriyle ilgili son gelişmeler hakkında bilgilendirdi" ifadeleri yer aldı.
Yapılan araştırmaların sonucunda elde edilen verilerin doğrulandığını belirten IAEA, "Kurum, 8 Şubat’ta İran’ın Esfahan’daki Yakıt Plakası Üretim Tesisinde (FPFP) 3.6 gram uranyum metali doğruladı" dedi.
Geçtiğimiz ay yapılan açıklamada, aralarında Fransa, İngiltere ve Almanya’nın da bulunduğu anlaşmanın tüm taraflarının "derinden endişeli" olduklarına ve İran’ın uranyum metal üretiminin sivil bir inanılırlığı olmadığına, fakat potansiyel olarak ciddi askeri etkileri olduğuna dikkat çekilmişti.
