12 yaşındaki kızı da arama kurtarma çalışmalarına katılmak istedi
İstanbul’dan gönüllü olarak depremden etkilenen Gaziantep’e geldiğini kaydeden Kandak, ’’İzlediğimiz haberlerden dolayı çok etkileniyorum. Bundan dolayı insanlara dokunmak ve yardımcı olmak istedim. Deprem olduğunu sabah televizyonu açtığımda öğrendim. Hemen bölgeye gelmek istedim. Kızım uyuyordu, uyandığında o da çok şaşırdı. Anne nereye gidiyorsun dediğinde deprem olduğunu ve gönüllü olarak katılacağımı söyledim. 12 yaşında ve o da benimle gelmek istedi küçük olduğu için izin vermedim’’ dedi.
Deprem bölgesine gittiğini öğrenince taksi parası almadı, eldivenini verdi
Depreme çok hazırlıksız yakalandığını aktaran Kandak, ’’Çok hazırlıksız yakalandım, çok ani bir haberdi. Taksi durağını aradım ve üzerimde fazla para olmadığını deprem bölgesine gideceğini ve acilen havalimanında olmam gerektiğini söyledim. Sağ olsunlar benden para almadılar. Yaklaşık 250 lira tutmuştu. Taksici ‘Biz de orda olmak isterdik, sonuçta gidiyorsun, biz de elimizden ne geliyorsa yapmak istiyoruz, çorbada tuzumuz olsun dedi. Daha sonra eldivenlerini çıkarıp bana verdi. Hazırlıksız çıkmıştım ve üzerimde beni ısıtacak hiçbir şey yoktu. Elime ne geçiyorsa çantama koyup çıktım. O sırada taksiciyle de konuşurken o da bana eldivenlerini verdi’’ diye konuştu.
Taksici eldivenini ona, o da üşüyen bekçiye verdi
Gaziantep’e geldiği ilk akşamın çok soğuk olduğunu vurgulayan Kandak, ’’Buraya geldiğim ilk akşam çok soğuk bir akşamdı. Çadırın başında görevli bir arkadaşımız vardı bekçi. Onun eldiveninin olmadığını gördüm ve taksicinin bana verdiği eldiveni ben de ona verdim. Elden ele bir iyilik yapmış olduk. İlk defa canlı canlı bir enkaz alanında bulunuyorum. Bu beni çok etkiledi. İnsanların ağlamalarından üzülmelerinden çok etkilendim. Beni tek teselli eden şey burada gönüllü olarak bulunmaktı. Çünkü üzülmekten daha fazlasını yapabiliriz. Önce ses dinleme çalışmaları yaptık. Sesler doğrultusunda enkazdan gelen seslere doğru yöneldik oraya doğru çalıştık ve seslerden geri dönüş oldu. Hiçbir şey bir insanın hayatını kurtarmayı anlatamaz. Enkazdan biri çıktığında hepimiz sevinçten ağlıyoruz. Bir insanı kurtarmak çok müthiş bir duygu. Bunun bir parçası olmak harika bir duygu’’ şeklinde konuştu.
İstanbul’daki taksi durağı sorumlusu Murat Aydın ise ‘’Depremin ilk günü hanımefendi taksi durağımızı aradı. ’200 lira param var, beni havaalanına bırakır mısınız, deprem bölgesine gideceğim’ dedi. Biz de ’Ücretsiz bırakırız’ dedik. Kendisi de bunu kabul etti. Kendisine deprem bölgesine götürmesi için eldiven, atkı ve bere verdik. Başka vatandaşlarımız da yardımlarını bize getiriyor. Bizde yardım toplanan yerlere ulaştırıyoruz. Herkes elinden geleni yapmalı. Hep birlikte kalkarız bunun altından. Ölenlere Allah’tan rahmet diliyorum. Hepimizin başı sağ olsun” dedi.