"Maksat, göçmenleri üretici haline getirmek"
Mübadele sonrasında devletin maksadının mübadilleri üretici haline getirmek olduğunu belirten Dr. Okan Ceylan, "Türkiye’nin üretim ekonomisine, toprağı işleyecek iş gücüne ihtiyacı var. Devletin göçmenlere kredi vermesi lazım, arazi dağıtması lazım ve ürettikleri ürünleri pazarlayacakları kooperatiflerin kurulması lazım. Genç Cumhuriyet de bunları yapıyor. Devlet mübadillerin üretici haline gelebilmesi için 1923-1933 yılları arasında tüm Türkiye’de 157 bin 736 mübadil ailesine toplam 6 milyon 300 bin dekar büyüklüğünde tarım toprağı veriliyor. Kurulan mübadil köylerine 7 milyon kilo tohumluk dağıtılıyor. 27 bin 500 pulluk, 41 bin tarım aleti, 23 bin adet büyükbaş hayvan dağıtılıyor, kredi de veriliyor" dedi.
"Mübadele her alanı etkiledi"
Söyleşinin moderatörlerinden Kadri Dallı da mübadele sonrası ekonomi ve tarımı Yunanistan açısından değerlendirdi. Osmanlı’da bir burjuva sınıfının olmadığını belirten Kadri Dallı, "Osmanlı’da ticaret, egemenlerin varlık gösterdiği bir alan değildi. Askerlik, devlet yönetimi, büyük toprak sahipliği egemen Müslümanların tekelindeydi. Halk çiftçilik ile uğraşıyordu. Böyle olunca Osmanlı’da burjuva sınıfını Rumlar, Ermeniler ve levantenler oluşturuyordu. Buradan giden büyük sermaye sahipleri Yunanistan’dan da Avrupa’ya gidiyorlar. Bu yönüyle baktığımızda mübadele sadece iki halkın yer değiştirmesi değil. Bu yer değiştirmeler, hep bu söyleşilerde anlattığımız gibi gidilen yerlerin dansını, müziğini, edebiyatını, sosyolojisi, demografisini, mutfak kültürünü etkilemiştir" sözlerine yer verdi.
Duyuru
İnegöl Online mobil uygulaması güncellendi TIKLA HABERLER CEBİNE GELSİN