Muhafazakar Yükseliş Parti Lideri Ahmet Reyiz Yılmaz Amerika ve Avrupa ülkelerini eleştirerek “Teröre destek veren, terörle işbirliği yapan tavırlar sonlandırılmadan; ne dünya da ne bölge de barış ve huzur sağlanabilir” dedi
Muhafazakar Yükseliş Parti Lideri Ahmet Reyiz Yılmaz Amerika ve Avrupa ülkelerini eleştirerek “Teröre destek veren, terörle işbirliği yapan tavırlar sonlandırılmadan; ne dünya da ne bölge de barış ve huzur sağlanabilir” dedi.
Muhafazakar Yükseliş Parti (MYP) Lideri Ahmet Reyiz yazılı bir açıklama yaptı. Amerika ve Avrupa ülkelerini terör örgütlerine destek oldukları gerekçesiyle eleştiren Yılmaz, “Amerika ya da diğer teröre destek olan Avrupa devletleri bilmelidir ki; teröre destek veren terörle işbirliği yapan tavırlar sonlandırılmadan ne dünya da ne bölge de barış ve huzur sağlanabilir. Barışı yıkan ve huzursuzluk üzerine bir dünya inşa etmeye katkı veren her devlet ya da şahıs muhakkak suretle bedel öder” dedi.
Türk Milleti çok bedel ödedi
Türk halkının yıllardır ayrılıkçı fikirlerin körüklenmesi ile bölge de en ağır bedeli ödeyen halk olduğuna değinen Yılmaz, “Uyuşturulmuş beyinlerle bölge de çıkar kontrolü yapmak arzusu devlet politikası olamaz. Amerika da olsanız teröre verdiğiniz destek muhakkak suretle ağır bir bedelle size geri dönecektir. Kan ve gözyaşı üzerine kurulu dünyaların sürekliliği olamaz. Tarih bu mana da Nemrutları ,Firavunları yerle bir olmuş sayısız örnekle doludur. Bu nedenle Amerika yönetiminin PKK ve uzantısı YPG gibi terör örgütlerine verdiği destek nedeni ile insanlık önünde bir bedel ödeyecektir” ifadelerini kullandı.
Amerika teröre silah vererek Türk halkına karşı savaş ilan etmiştir
Amerika yönetiminin Irak ve Suriye de terörist guruplara verdiği destekle esasında yaptığının Türk Devletine ve Milletine savaş ilanı olduğunu öne süren Yılmaz, “NATO üyesi olup bir yandan Türk halkını ve askerini NATO hizmetinde kullanıp öte yandan aynı müttefik ülkenin karşısına silahlı terörist gurupları dizip güçlendirmek silahla donatıp teçhiz etmek bu millete karşı açılmış bir savaştır. Bu manada Türkiye’nin seçeneklerini sorgulamak ise Amerika açısından ciddiyetten uzak bir yaklaşımdır. Türk halkı olan biten her şeyden rahatsızdır. Siyasetle arasında kurulan ilişkiden ve siyasilerin yaklaşımlarından da mustariptir. Bu durum sonsuza kadar devam etmeyecektir. Şu ya da bu şekilde Türk milleti kendi kaderini tayin etme iradesini gösterdiği bir dönemde bölge de ve dünya da her şey bugün yürüdüğü şekilde yürümeyecektir. Olaylar göstermiştir ki özellikle son yıllarda bölge de ortaya çıkan reel durum Türkiye olmadan barış ve istikrarın ne dünya da ne de coğrafyamızda adı konulamaz” dedi.
