Prof. Dr. Teoman Duralı: “Ya kaptan olacaktım ya felsefeci’’

inegolonline.com'a Google'da abone olun Google News
Prof. Dr. Teoman Duralı: “Ya kaptan olacaktım ya felsefeci’’
09 Şub 2018 / Cum 14:59
/ 113 Kez Okundu
| |

Bağcılar Belediyesi’nin düzenlediği “Adanmış Ömürler” programına katılan Prof

Bağcılar Belediyesi’nin düzenlediği “Adanmış Ömürler” programına katılan Prof. Dr. Teoman Duralı, ha yatından önemli gördüğü kesitleri anlattı. İki meslek arasında kaldığını söyleyen Duralı, ya/">“Ya kaptan ya da felsefeci olacaktım. Kaptan olsaydım Norveç’e, felsefeci olsaydım Hindistan’a gidecektim. Oslo’yu görünce İstanbul’a dönüp felsefe okuma ya karar verdim” dedi.
Önemli isimlerin ağırlandığı “Adanmış Ömürler” programının bu ayki konuğu İbn Haldun Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Teoman Duralı oldu. Bağcılar Belediyesi Mehmet Akif Ersoy Kültür Sanat Merkezi’nde düzenlenen söyleşinin moderatörlüğünü ise araştırmacı- yazar Demet Tezcan yaptı.

“Küçük yaştan itibaren dile olağanüstü derecede ilgi gösterdim”
Prof. Dr. Duralı, konuşmasına ilkokuldan Ankara TED Koleji’ne kadar zorlu geçen öğrencilik dönemini anlatarak başladı. 10 dil bilen Duralı, “Ben bir dil hastasıyım. Türkçede iddialıyım. Küçük yaştan itibaren dile olağanüstü derecede ilgi gösterdim. Dil öğrenmenin yüzde 80’i ezberlemedir. Dil öğrenme ezbere da yalıdır” dedi.
Duralı, felsefeyi seçişinin ilginç hikayesini şöyle anlattı: “Kafamda iki meslek vardı. Ya iyi bir felsefeci ya da kaptanlık. Kaptan olsaydım Norveç’e, felsefeci olsaydım Hindistan’a gidecektim. Okul bittikten sonra gemide çalışma ya başladım. 1967’de çok istediğim Norveç’in başkenti Oslo’ ya gittim. Gemiden inip şehre girdiğimde kar, soğuk ve karanlık vardı. İçime sinmedi ve geri dönüp felsefe okuma ya karar verdim. İstanbul Üniversitesi Felsefe Bölümü’ne başladım. Felsefeyi tercih ederken Nermi Uygur hocam etkili oldu. Hali ve tavrıyla beni şaşırtmıştı. Kafamdaki felsefecilerin dışında biriydi. Edepli, iyi giyimli ve doğru düzgün bir adamdı”

“Darbe olunca asistanlık kadrom iptal edildi işsiz kaldım”
Darbe mağduru olduğunu söyleyen Prof. Duralı, “Her askeri darbeden sonra kanunlar değiştiriliyordu. O dönemler Türkiye’de kazanılmış haklar kaybedilmez kuralı yoktu. 12 Mart 1970 darbesinde asistanlık kadrom iptal edildi. Ben 9 ay işsiz kaldım. Bu süreçte Kapalıçarşı’da komisyoncu olarak çalışmak zorunda kaldım. Eşim de çalışmıyordu çocuklara bakmak zorundaydım. Sonra asistanlık kadrosu verildi ancak 1980 darbesinden sonra tekrar kaldırıldı. Yine bir süre açıkta kaldım. Fazla zaman geçirmeden başvuru yapıp yardımcı doçent oldum’’ dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın elinden "Necip Fazıl Saygı Ödülü"nü alan Prof. Dr. Duralı, Türk edebi yatının önemli temsilcilerinden şair, yazar ve fikir adamı Necip Fazıl Kısakürek’in hayranı olduğunu dile getirdi. Duralı, “Necip Fazıl Kısakürek’i birkaç kez gördüm. Ben lisede okurken Ankara’da Dil Tarih Coğraf ya Fakültesi’nde onu dinlemeye gitmiştim. Kendisine hayran kaldım. Felsefe ağırlıklı konuşmuştu. Müthiş bir bilgisi ve olağanüstü bir Türkçesi vardı. Bunu kitaplarında da gösterdi. İki adamın belagatına hayran kalmışımdır onlardan biri Necip Fazıldır diğeri ise si yasetçi Osman Bölükbaşı” diye konuştu.


Duyuru
İnegöl'ü Whatsapp'a getirdik WHATSAPP KANALINA ABONE OL
Reklam
Yorum yapan kullanıcılarımız Kullanıcı Sözleşmesi'ni kabul etmiş sayılır.