Uzman Klinik Psikolog Sibel Dağlıkan, banyo yapmaya ya da kirli giysilerini değiştirmeye üşenmenin, uyuşturucu bağımlılığının işaretlerinden biri olduğunu söyledi
Uzman Klinik Psikolog Sibel Dağlıkan, banyo yapmaya ya da kirli giysilerini değiştirmeye üşenmenin, uyuşturucu bağımlılığının işaretlerinden biri olduğunu söyledi.
Medical Park Tarsus Hastanesi’nde görev yapan Uzman Klinik Psikolog Sibel Dağlıkan, özel bir kolejde ve Tarsus Pakize Bayraktar Ortaokulu’nda öğrencilere ‘bağımlılık’ ile ilgili seminer verdi. Seminerlerinde ‘bağımlılık belirtileri’ üzerinde duran Uzm. Psk. Dağlıkan, bunlardan birinin banyo yapmak ve kirli giysileri değiştirmek gibi özbakım alışkanlıklarından kaçınılması olduğunu belirtti.
Davranışlarda değişiklik başlıyor
Sibel Dağlıkan, “Madde bağımlısı gençler genellikle, artık banyo yapmaya üşenmeye başlar. Benzer şekilde kirli giysilerini de değiştirmeye üşenebilir. Günlerce aynı giysiyi giyebilir” dedi.
Dağlıkan, uyuşturucu kullanan kişilerdeki diğer bazı davranışlar hakkında şu bilgileri verdi:
“Madde kullanan kişiler aile ilişkilerini azaltırlar ve evde az vakit geçirirler. Her zamankinden fazla para harcamaya başlarlar. Tanımadığınız arkadaşlar edinmeye başlarlar. Çevresi ve arkadaşları eski önemlerini yitirir. Uykulu ve yorgun görünebilirler. Yeme düzenleri bozulur, kilo kaybedebilirler. Daha sinirli olabilirler.”
Tatminsizlik riski artırıyor
Yapılan araştırmalara göre Türkiye’de uyuşturucu kullanma yaşının 13’e kadar düştüğünü de kaydeden Sibel Dağlıkan, bunun en temel nedenlerinden birinin, çocukların her istediğinin yapılması olduğunu kaydetti. Dağlıkan, “İstediği her şeye, hiçbir çaba göstermeden kavuşan çocukta tatminsizlik ve özgüven kaybı başlıyor. Bu da çocuğun, uyuşturucu bağımlılığına yönelme ihtimalini artırıyor” diye konuştu.
Uzman Klinik Psikolog Sibel Dağlıkan, madde kullanımına başlamada risk faktörlerini şöyle sıraladı:
“Heyecan arama, davranım bozukluğu, suça yönelik davranışlar, okul başarısızlığı, duygusallık, çökkün duygu durum, kendine karşı güvensizlik, kendini küçük görme, denetlenemeyen olumsuz yaşam olayları, anne-babada alkolizmin varlığı ve buna bağlı olarak anne-babada ilgi ve denetimde yetersizlik, ergende yüksek stres düzeyi ve duygusallık, genetik faktörler, akran gruplarının baskısı.”
