Yerli Düşünce Derneği (YDD), 19. yüzyılda Çarlık Rus emperyalizmine karşı verdiği mücadele ile “Kafkas Kartalı” olarak tanınan Şeyh Şamil’i vefatının 149. yılında andı.
YDD Genel Merkezi’nde gerçekleştirilen anma programına Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu, AK Parti Ordu Milletvekili ve YDD Genel Başkanı Metin Gündoğdu, dernek üyeleri, Türkiye’de eğitim gören yabancı öğrenciler, basın mensupları ve davetliler katıldı. Programda konuşan Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Topçu, Şeyh Şamil’in önemli bir şahsiyet olduğunu aktardı. Elazığ ve Malatya’da deprem nedeniyle hayatını kaybedenlere de başsağlığı dileyen Topçu, yaralılara şifa diledi. Türk milletinin ’diğergam’ olduğunu kaydeden Topçu, "Mevcut rejim güçlerinin saldırısıyla 8 şehidimiz var. Rabbim şehitlerimizi cennetiyle ve cemaliyle muamele etsin. Allah gazilerimize şifalar versin" dedi.
Türkiye’nin Suriye’de Suriye’nin toprak bütünlüğünü korumak istediğini belirten Topçu, "Türkiye oradaki sivil insanların insanca yaşayabilmeleri için de uzunca bir süredir uluslararası platformda orada bir güvenli bölge oluşturmak istiyor. Bu aşamaya şu anda gelindi, bazı yerlerde bunu yapmış durumdayız" ifadelerini kullandı.
Türk’le dostluğun kazandırdığı, düşmanlığın herkese kaybettirdiğini vurgulayan Topçu, "Bizim beklediğimiz, tekrardan o bölgede barışın, huzurun ve refahın hakim olmasıdır" diye konuştu.
Şeyh Şamil’i büyük dava adamı, iman ve emalin vücut bulmuş hali olarak tanımlayan Topçu, "Hayatını hürriyet ve bağımsızlık uğruna feda etmiş birisi, Türkistan dünyasının büyük evladı. Çarlık Rusya’ya karşı soylu ve kutsal bir savaş veriyor ve bu savaşta sadece liderlik yapmıyor. Kendisi iki metreye yakın bir boya sahip ve kahraman, kılıcının 1.5 metre olduğu biliniyor" dedi.
Şeyh Şamil’in “Allah büyüktür. Yardımını vatanı ve kendi uğrunda savaş edenlerden esirgemez” sözünü hatırlatan Topçu, “Askerimiz de şu anda ataları Şeyh Şamil gibi vatanı, milleti için sınır içinde ve ötesinde mücadele ediyor. Türk askeri orada sınırlarımızı korumak için var. Libya, Suriye ve Irak’ta hem sınırlarımızı hem mavi toprak sınırlarımızı hem de kara toprak sınırlarımızı korumak için var. Askerimiz aynı zamanda şehirlerin ve milletin güvenliği için de orada. Çünkü artık ülkelerin başkentlerinin güvenliği sınırlarından itibaren başlamıyor. 12 bin kilometre öteden gelenlere ’Ne işiniz var Suriye’de’ diye sorulduğu zaman ’Washington’un güvenliği için buradayız’ diyorlar. Biz daha dün beraber olduğumuz kardeşlerimizin olduğu coğrafyada Ankara’nın güvenliğini aramayacak mıyız ?" ifadelerini kullandı.
