Türk milleti büyük bir hasret ile Sultan Abdülhamit Han’ın türbesini ziyarete geliyor
Türk milleti büyük bir hasret ile Sultan Abdülhamit Han’ın türbesini ziyarete geliyor. Cumhuriyetin ilk döneminde, 30 yıldan fazla kapalı tutalan ve son 2 yılda Kültür Bakanlığı restorasyonu sebebiyle açık olmayan türbe ziyaretçi akınına uğruyor. Sultan 2. Mahmut Han’ın kendisi için yaptırdığı ancak tahtan indirilip 46 yaşında katledilen oğlu Abdülaziz ve Abdülhamit Han’ın da medfun bulundukları İstanbul Fatih ilçesindeki türbeyi günde ortalama 3 bin kişi ziyaret ediyor. Türkiye’nin değişik bölgelerinden türbeyi ziyarete gelenlerin ortak görüşü, bakanlığı restorasyonu çok güzel yaptırdığı ve Abdülhamit Han hakkında okullarda halen yeterli bilgi verilemediği oluyor.
Tarihçi Yazar Prof. Dr Ekrem Buğra Ekinci, Sultan Abdülhamit Han’ın ailesi tarafından Fatih Sultan Mehmet Han’ın türbesine defnedilmek istendiğine dikkat çekerek,
"Ancak iktidarda olan İttihat Terakki yönetimi, yani Mithat Paşa buna müsade etmedi. Sultan 2. Mahmut Han’ın kendisi için yaptırdığı ve defnedildiği bugünkü türbede en kenarda asimetrik bir yere defnedilmesi temin edildi.
Sultan 2. Mahmut Han’ın naaşı ve sandukası türbenin tam ortasında yer alır. Yanına ise iktidardan isyancılar tarafından indirilip bilekleri kesilerek 46 yaşında şehit edilen Abdülaziz Han defnedildi. Bu iki sultanın defni sonrasında, türbede tam bir sandukalık yer yoktu. Bu sebeple hanedanın o dönem önde gelenleri 1918 yılında vefat eden Abdülhamit Han’ın, Fatih Sultan Mehmet Han’ınTürbesi’ne gömülmesini istediler. Ancak İttihatçılar, 2. Mahmut Türbesi’nde cam kenarında bir yere defnedilmesine izin verdi. Sultan 2 Mahmut Han’ın kendisi için yaptırdığı türbeden dolayı İstanbul’da Çemberlitaş yakınındaki bölgeye Türbe mahallesi denilirdi. Sultan Abdülhamit Han’ın naaşı çok asimetrik, düzensiz bir şekilde, cama yakın kenarda bir yere defnedildi. Burada iğreti bir yere defnedilerek, iktidardan indirilenlerin kenara konulduğu mesajı verilmek isteniyordu. İttihat ve Terakki yönetimi bu defni emri vaki ile bu şekilde yaptı. Ancak şimdi bir günde 3 bin kişinin ziyarete gelmesi, bu sultana gösterilen sevginin bir tezahürüdür. 1926 yılında Osmanlı ile irtibatı kesmek için memleketteki bütün türbeler ziyarete kapatıldı. 1960 larda ve 70 li yıllarda ancak tekrar açılabildi. Konya’da Mevlana türbesi, Bursa’da sultan türbeleri, İstanbul’da 2. Mahmut ve Fatih Türbeleri 35 yılı aşkın bir süre hep kapalı kaldı. Ziyaret edilemedi. Birçok yıllarda restorasyonlar oldu. Ancak son yapılan tadilat ile artık son devrin bu 3 büyük sultanı artık rahatça ve huşu içerisinde ziyaret edilebiliyor" diye konuştu.
Sultan 2. Mahmut Han’ın türbesinin bahçesine, dönemin sadrazamlarının yanı sıra Ziya Gökalp gibi Jön Türklere mensup kişilerin ve Şeyh Bedrettin gibi devlete isyan eden kişilerinde (Serez’de öldürülüp, cenazesi İstanbul’a getirildi) defn edilmesi burayı hazire veya sıradan bir mezarlık haline getirmek için planlandı. En son Sultan 2. Mahmud Türbe Haziresine 2009 yılında vefat Osmanlı Hanedanının son büyüklerinden Ertuğrul Osman Efendi, Bakanlar Kurulu kararıyla defnedildi. Türbe’nin içerisinde son devrin 3 önemli sultanının yanı sıra eşleri ve çocuklarının sandukaları da bulunuyor.
Dönemin büyük islam alimlerinden Tasavvuf Müderrisi Ordinaryüs Profesör Abdülhakim Arvasi’nin, caddeden her geçişinde türbeyi mutlaka ziyaret ettiği bilinir. Abdülhakim Arvasi Hazretlerinin, talebelerine söylediği, "Kıyamete kadar, Sultan Abdülhamit Han’ın kabrinden arş’a bir nur yükselir" sözü meşhurdur. Bugün yurdun dört bir tarafından gelen ziyaretçilerin yanı sıra Kafkasya, Balkanlar, Orta Doğu ülkelerinden İstanbul’a gelen Osmanlı tebası ve hayranı müslümanlarda Sultan Abdülhamit Han’ı ziyaret ediyorlar.
İRF-BA-Y)
