Korkmaz: "İnegölspor Kimsenin Arpalığı Değil"

inegolonline.com'a Google'da abone olun Google News
Korkmaz:
 :
/ 2.213 Kez Okundu
| |

İnegölspor Klüp başkanı İlhan Korkmaz Çingene Polemiğine Cevap verdi.

İnegölspor Kulüp Başkanı İlhan Korkmaz, “Kırklereli’de lige kötü bir başlangıç yapmıştık. Ama grubumuzun güçlü ekiplerinden Göztepe’yi evimizden biraz zorda olsa yenmeyi başardık ve istediğimiz hedefe doğru yol almaya başladık. Bu hafta da 3. haftaya gireceğiz. Pendikspor’da bu grubumuzun güçlü ekiplerinden biri. Konumuna ve 2 haftada aldığı puanlara bakmayın. Gerçekten bu işe ciddi yatırım yapmış kulüplerimizden bir tanesi. Tüm kulüplerimize saygı duymamız gerekiyor ama Pendikspor özellikle saygı duyulması gereken rakiplerimizden bir tanesi. Orada da güzel mücadele olacağına inanıyorum. Fakat ben futbolcu kardeşlerimize ve teknik ekibimize sonuna kadar güveniyorum. Orada da anlımızın akıyla galip gelip İnegöl’e mutlu bir şekilde döneceğimize inanıyorum.”dedi.

 

Taraftarlar hakkında açıklama yapan İnegölspor Kulüp Başkanı İlhan Korkmaz, “Bu konuda biraz derine inmem gerekiyor. Çünkü bu olay son göründüğü şekliyle değil. Bunun başlangıcı geçen yıl 1. devrenin sonundaki Kızılcahamam maçına kadar gidiyor. Ogün Kızılcahamam maçında kafile başkanımız Eşref beyle birlikteydik. İnegöl’den 40-50 civarında taraftar grubu geldi. Gerçekten çok güzel desteklerini de vermişlerdi. Kızılcahamam taraftarıyla birbirlerini alkışlamışlardı. Bende kulüp başkanı olarak bundan gurur duymuştum. Ben arkadaşlara bir isteklerinin olup olmadığını sordurduğumda, bizim İnegölspor yönetimine hiç yük olmayı düşünmediklerini ve kendi imkanlarıyla gelip burada İnegölspor’u desteklemek istediklerini söylediklerinde ben işin açıkçası hem sevinmiş hem de şaşırmıştım. Ben yine de kafile başkanımıza, arkadaşlara ikram olsun diye o gün çok soğuktu yolda çay içerler şeklinde bir ikramda da bulunmuştum ve İnegöl’e gelmiştik. Daha sonra benim iş yerime bir akrabam vasıtasıyla bir kardeşimiz geldi. Yanında da biri vardı. Benimle tanışmak istediklerini söylediler. ‘Buyur kardeşim dinliyorum’ dedim. Bana ‘Biz 200-300 kişi İnegölspor taraftarıyız. İnegölspor sevdalısıyız. Biz hiçbir beklenti içerisine girmeden İnegölspor’u desteklemek istiyoruz. Sizinde manen yanımızda olmanızı bekliyoruz’ dediğinde, ‘Kardeşim ben hiçbir gruba veya kişiye seni destekliyorum veya karşındayım diye söyleyemem. Ama siz İnegölspor tribünlerine gelip, orada şarkılar, marşlar söylerseniz, İnegölspor’u desteklerseniz seviniriz. Ama küfür ederseniz, sahaya bir şeyler atarsanız, bizde haliyle karşınızda oluruz.’ dedik.  O gün ‘Başkanım biz bunların hiç bir tanesini yerine getirmeyeceğiz. Biz sadece İnegölspor sevdalısıyız.’dediler. Teyfik Taşkın’ın yanlarından ayrıldıklarını ve ayrı bir grup kurmak istediklerini söylediler.  Bende böyle bir şeye destekte karşıda olmayacağımı söyledim. ‘Ne yapabilirsiniz’ dediler. Bende madden herhangi bir şey yapamayacağımı söyledim. Teşekkür ettiler. Ben bir tek o zaman onlara şunu söylemiştim. ‘Kardeşim bu sadece biz ve yönetimimi bağlar. Bundan sonraki yönetimler için geçerli değildir.’dedim. Hatta aynı şeyi diğer 2 arkadaşımıza da söylemiştim. Yani ‘İnegöl’deki herhangi bir esnafa destek istemek için gittiğinizde, hiç olmazsa deyin ki, sizin İnegölspor stadında reklamınızı yapalım. Sizde biz taraftarlara destek çıkarsınız diye söyleyin’ dedim.  Siz bize bir reklam tabelası getirin onun karşılığında tabelayı yazdırırız onun karşılığında sizin maçlara gelmenizle alakalı o arkadaştan sponsorluk almış oluruz.’dedik. Ancak öyle yardımcı olabileceğimizi söyledik. O şekilde ayrıldık.

 

Tabi bu arada defalarca iş yerime gelindi, gidildi, telefonlar açıldı. Gayet güzel ve hoş bir şekilde yöneticilerimizden Fahri beyin yanına defalarca gidildi, gelindi. Tabi bizlerden istenilen klasik bildiğiniz gibi ‘Bize destek verin, kombine verin, bilet verin’ denildi. ‘Kardeşim biz bunları yapamayız. Bundan bildiniz olsun. Size değil hiç kimseye yapamayız. Bu zaten suçta teşkil ediyor.’dedik.

 

Taraftarlar bir reklam tabelası getirdiler. Bir tane de çek getirdiler. Yanlarında da biraz para getirmişler. Kaldı ki reklam tabelasının alınmasında bizimde yönetim olarak bunu kabul ederek desteğimiz oldu. Benim ve arkadaşlarımız vasıtasıyla getirdikleri reklam bedeli 30 tane kombine tutarındaydı. Ben onlar adına 2 tane arkadaşımı daha aradım. Dedim ki iyi arkadaşlara benziyorlar. Arkadaşlarıma bu taraftar gruplarına destek verip veremeyeceklerini sordum. Onlarda sağ olsunlar kırmadılar. Birazda onlar destek kattılar. Böylelikle 50 tane kombine bilete eşit rakamı toparladık ve bu arkadaşlara 50 kombine verdir.

 

Maç gününden 1 gün önceydi. 2 çocuğum aynı gün rahatsızlandı. Oğlum rahatsız olduğunda Bursa’ya götürdüm. Kızımda peşine rahatsızlanmış. Kızımı amcası ve dedesi Cihangir Hastanesine götürmüşler. 4 tane serum yemiş. Gerçekten ciddi rahatsızlıkları oldu. Bu arada Bursa’da özel bir hastaneye oğlumla gittik. Orada çocuk birden kilitlendi ve yürüyememeye başladı. Zaten ishal ve istifra devam ediyordu. Doktorlar çok ciddi bir kas rahatsızlığından şüphelendiler. Aynı gün 2 hastane daha gezdirmek zorunda kaldım. Sağ olsun vekilimiz Hüseyin Şahin’e çocuğum konusunda talepte bulundum. Sağ olsun oda araya girerek gerekli yardımları sağladılar. Bu konuda kendilerine bir kez daha teşekkür ediyorum. Çocuğum en son gittiğimiz hastanede felç olacak şekle gelmiş durumdaydı. Moralim allak bullak. Çocuğu yatırdım. Tahliller yapılıyor. Serumlar takıldı. 1 serum 12-13 saat sürüyor. Öyle sıkıntımı bir ortam. Haliyle gece oldu. Biz arabalarda sabahlıyoruz. Çocuğun yanına gidip geliyoruz. İşin açıkçası ciddi sıkıntılı bir ortam var. Ayrıca gece bende çok ciddi bir şekilde rahatsızlandım. O ortamda benimde ayakta duracak halim kalmadı. Bu arada arkadaşlar sürekli arayıp duruyor. Osman Kaya denen arkadaş arayıp duruyor. Hastanedeyim çocuğum rahatsız diyorum. Başkanım akşama görüşebilir miyiz diyor. Hastanede olduğumu tekrarlayıp bir daha uyardım. ‘Başkanım yarın görüşebilir miyiz’ dedi. ‘Sen laftan anlamıyor musun arkadaşım çocuğum rahatsız hastanedeyim’ diyerek telefonu kapattım. Bu arkadaşlar bizim taraftardan sorumlu arkadaşımızın ve yöneticimizin yanına da gitmişler. Onlara hak ettikleri ve etraftan da toparladığımız 50 kombineyi satıp paralarını ve evraklarını alarak vermişler. Maç başladığında ben psikolojik olarak bitik durumdaydım. Ve adam bununla alakalı yarın görüşelim, akşama görüşelim diye sürekli arıyor. Maç günü idi, tabi Göztepe maçı biliyorum, daha önceki Malatyaspor, Altay gibi maçlarda yaşadıklarımızdan dolayı tecrübeliyiz. Tansiyonun yüksek olacağını ve seyircinin çok kalabalık olacağını tahmin ediyordum. Ben kulüp müdürümüzü ve idarecilerimizi aradım. Güçlerinin yettikleri kadar onlar da çalışmışlar. Bu arkadaşlar dışarıda 200 tane taraftarlarını toplamışlar 50 kombine ile içeriye gireceklermiş 200 kişi. Tabi müsaade edilmedi, mümkün değil. Ve emniyet onları oradan uzaklaştırmış. 50 tane kombinesi hali ile elinde kombinesi olanlar girmişler, diğerlerini polis oradan uzaklaştırmış. Bu istekler geçen senenin Kasım ayından beri devam ediyor ama seviyeli bir şekilde devam ediyordu Göztepe maçına kadar. Ve hastanede artık bunaltılacak derecede aranıyorum, yöneticilerime gidiliyor. Siz falanca gruba şunu veriyormuşsunuz doğru mu deniyor. Kardeşim İnegölspor kimsenin arpalığı değil. Biz İnegölspor’u kimseye arpalık yapmadık, peşkeş çekmedik, çekmeyiz, çektirtmeyiz de. Bir sürü nabızlar yoklanıyor. Ben maçın ikinci yarısına yetiştim. İnegöl’e çocuğumu getirdim. O rahatsız olduğu halde evde yukarıya çıkarmadan takımı yalnız bırakmamak adına doğru tribüne geldiğim halde 2. yarısına anca yetişebildim. Maçın 75. dakikası, zaten hastayım birde ‘Yönetim uyuma taraftara sahip çık’ diye tezahürat yapılıyor. Ne yapması gerekiyor kardeşim bu yönetimin taraftara? Ben bunu anlamış değilim. Yönetimin işi güzel bir takım kurmaktır, onu sorunsuz bir şekilde sahaya kadar taşımaktır. Yani biz artık bu olayın değişik boyutlarına muhatap olmaya başladık. Tabi bu konuşmalar neticesinde allah’a şükür maçtan galip ayrıldık.

 

Tabi orada da spiker arkadaşımızın taraftar ile alakalı sorduğu bir soru vardı. Ben hiç kimseye mavi boncuk dağıtamam. İçimden ne gelirse onu konuşurum. İçimden gelenin dışında hiçbir şey konuşmadım. Ben İnegölspor’un sayesinde bir yere gelecek de değilim. İnegölspor bizim hizmet yerimiz, nöbet bize düşmüş, bu nöbeti en iyi şekilde yerine getirmeye çalışıyoruz. Ben içimden geldiğinin dışında kimseye tiyatro yapmadım, yapamam. Bunu bekleyenler de hiçbir zaman beklemesin. Orada teşekkür etmem gereken taraftarlar ettiğim gibi bizi sıkıntıya sokanlara da tesüflerimi ilettim. Burada bir tabir var. Orada da açıkça söyledim. Bu bir tabirdir. Sürekli birisini bıktıracak kadar bir şeyi talep edene ‘Çingene gibi çok isteme’ derler. Bunda gocunulacak bir şey yok. Kimseye hakaret yok. Ben sana Arnavut gibi inatçısın dediğim zaman Arnavutları mı küçümsemiş oluyorum, Gürcü gibi diksin dediğim zaman Gürcüleri mi, Laz gibi terssin dediğim zaman bunlara mı hakaret etmiş oluyorum. Çingene gibi istemek demek Çingeneler hakaret mi oluyor? Şunu da anlamış değilim ‘Bize Çingene diyerek hakaret etti’ diyen şahıslar ‘Çingeneleri toplayıp biz maça geleceğiz’ diyorlar. Hem hakaret kabul ediyorsun Çingene lafını hem de onlarla birlikte maça geleceğiz diyorsun. Bunu da anlamış değilim. Benim ve arkadaşlarımın hiç kimse ile polemiğe girecek ne işi var ne vakti var. Herkes kendi görevini yapacak, kendi işini yapacak. Biz yönetici olarak İnegölspor’u en iyi bir şekilde sahaya sürmenin gayretindeyiz. Yönetimin içerisinde bulunduğumuz 3 yıl, bu 4. yılımız yaptıklarımız ortada, İnegölspor’un geldiği nokta ortada. Biz gecemizi gündüzümüze katarak İnegölspor’a hizmet etmeye çalışıyoruz. Bundan da gocunmuyoruz. Bu bizim işimiz diyoruz, görevimiz diyoruz, nöbet düştü, bu nöbeti en iyi şekilde yapacağız. Bu nöbeti yerine getirirken de İnegöl halkından, taraftarından, esnafından, sanayicisinden destek görmemiz gerekiyor. Belediye Başkanı, Milletvekili, Kaymakamı bunlardan destek görmemiz gerekiyor. Gerçekten bazılarından çok ciddi destekler de alıyoruz. Başta Belediye Başkanımız, Vekilimiz, daha önceden giden Kaymakamımız, inşallah yeni Kaymakamımız da aynı şekilde bizlerle ilgili ve alakalı olacaklardır. Bunlardan hep destekler gördük, sanayicimizden, esnafımızdan destekler gördük. Sivil toplum örgütlerinden destekler görüyoruz. İlk hafta biliyorsunuz Yücel Demir arkadaşımızın başkanlığındaki Beşiktaşlılar Derneği, Kırklareli maçına sponsor oldu. Bugün yine İnegöl’deki sanayicilerimizden Bilal kardeşimiz, aynı zamanda Alanyaspor’un yöneticisi olmasına rağmen bizim fahri yöneticimiz. Geçen yıl da bize deplasman sponsorluğu yapmıştı. Böyle destekler almamız gerekirken bakıyorsunuz birileri bulanık suda balık avlamaya çalışıyor. Yok işte Çingeneleri toplarız. Kardeşim toplasan ne olur? Kimseye hakaret mi var. Kaldı ki hem hakaret kabul ediyorsun hem de onları da alıp gelirim diyorsun. Bu tezadı da anlamış değilim. Şunu da çok rahatlıkla söyleyebilirim. Ben Bursa’da Davutkadı’da dünyaya geldim. Babamın o günlerde Yıldırım Kamberlerde bakkal dükkânı vardı. Ben Çingene diyorum başkaları Roman der Çingene demek benim daha hoşuma gidiyor, çok daha sıcak geliyor. Benim bebekliğimde onların elinde yetişmişim, beni alıp yemek yedirmişler, evlerine götürmüşler, parklara götürmüşler. Ben bundan gocunmadım, gocunmuyorum her yerde de gururla söylerim bunu. Bunda gocunacak, alınacak bir şey yok. Alınacak olan kişi verdiği sözü tutmayan kişidir. Bir yerde ‘Arpanın peşinde değil armanın peşindeyiz’ diyeceksin, sonra bunaltır derecesine insanları sıkıştıracaksın. Buradaki insanların gerçekten yapacak işleri var. Özel işleri var, İnegölspor ile ilgili işleri var. Yine söylüyorum kimse ile polemiğe girecek durumda değiliz. Herkes işini yapsın. Biz çok mücadele vereceğimiz bir yola çıktık. 30. Yılımızda biz şampiyon olmak istiyoruz. Kenetlenmemiz gereken bir yıldayız. Bin tane taraftarın 3 tane gruba bölünmesi kadar bana mantıksızca bir şey gelmiyor. Bunlar da kendi aralarında birleşsinler. Aynı arkadaşlar Lüleburgaz maçına giderken beni arıyor ‘Başkanım biz Lüleburgaz’a kendi imkânlarımızla geldik, bize bilet alır mısın?’ diyorlar. Bir tane dahi bilet alamam. Benim böyle bir lüksüm yok ben ve arkadaşlarım zaten kendimiz bütçemizden ve çevremizden gücümüzün üzerinde maddiyat aktarıyoruz. Sizler de İnegöl’de bu kadar esnaf var onlardan destek isteyin diyorum. O dakikadan yarım saat sonra Lüleburgaz Emniyet Müdürü beni arıyor ‘500 kilometre ötede sizin taraftarlar birbirine girmiş, karakoldalar hastanedeler siz buraya gelin’ diyorlar. Ben maça konsantre oluyorum bir bakıyorum enerji dağılmış dikkat dağılmış bir şekildeyiz. Bazı arkadaşlar biz yönetimden hiçbir şey istemedik diyor. İstemek ayrı bunaltmak ayrı. Sen normalde bir yola çıkarsın, insanlar sana destek verir. Bundan bunaldık ve İnegöl halkından ve taraftardan İnegölspor‘a ve bize destek olmalarını istiyorum. Buraya gelen misafir takımlara iyi davranmasını bekliyorum. Çünkü buraya gelen takıma sen de gideceksin. Biz Göztepe futbolcu ve yönetimini ağırladık onlarla beraber yemek yedik. Bize bu yakışır. Taraftarlar da onların taraftarlarını böyle ağırlamalı, onlara da bu yakışır. Gittikleri yerlerde nasıl muamele görmek istiyorlarsa burada gelene öyle davranacaksın. Bizim ölçümüz bu. Bu arkadaşlara da sesleniyorum; bizim kimseyle işimiz yok. Allah herkesin yolunu açık etsin. Benim kimseyle sıkıntım yok. Kimseyi aşağılamak gibi bir derdim yok. İki yazı yazarak da İnegölspor’un sahibi olunmaz. İnegölspor’un sahibi zor günde de iyi günde de takımın yanında olarak olunur. Bizim çıktığımız bu yolda yenileceğimiz, üzüleceğimiz günlerde olacak. Bunlar bize sözlü olarak saldırmak için fırsat mı bekleyecekler. İnegölspor 34 haftalık zorlu bir maratona çıktı. Burada biz enerjimizi hep beraber birleştirip takımımıza verip sahada galip gelmek için mücadele edeceğiz. Bölünmek, parçalanmak birbirimize laf söylemek için değil. Ben oradaki sözlerimin yine arkasındayım. İstemenin bir sınırı vardır. Özür dileyecek bir kişi varsa onlar kendilerini çok iyi biliyor. Ben hastanede çocuğum felç olma tehlikesi varken kimsenin biletiyle, kombinesiyle uğraşacak yapıda değilim. Ben değil hiçbir baba olamaz. Kimse bunları toplarız maça getiririz gibi, bulanık suda balık avlamaya çalışmasın. Hepsi bizim kardeşimiz. Gücümüzü İnegölspor için birleştireceğiz” açıklamalarında bulundu.





Duyuru
İnegöl'ü Whatsapp'a getirdik WHATSAPP KANALINA ABONE OL
Reklam
Yorum yapan kullanıcılarımız Kullanıcı Sözleşmesi'ni kabul etmiş sayılır.
Puan Durumu
# Takımlar O AV P+
1 Amed SF 33 48 77
2 GMG Kastamonuspor 33 31 71
3 Iğdır F.K 33 29 65
4 Anagold 24Erzincanspor 34 24 63
5 Menemen FK 33 16 58
6 İskenderunspor 33 15 56
7 Isparta 32 Spor 33 -4 53
8 İnegölspor 33 0 47
9 Somaspor 33 -1 47
10 Fethiyespor 33 3 43
11 Karaman F.K 33 -7 42
12 68 Aksaray BLD. 34 0 41
13 Arnavutköy BLD 33 -5 35
14 Etimesgut Belediyespor 33 -15 35
15 Belediye Derince Spor 33 -1 34
16 Sarıyer 33 -8 34
17 Düzcespor 34 -22 33
18 Denizlispor 33 -19 29
19 Uşak Spor 33 -82 5