BBC Türkçe’nin gündeme taşıdığı araştırmaya göre İnegöl ve Bursa’daki faylar 7 büyüklüğünün üzerinde deprem üretebilir. Uzmanlar, bölgenin acilen depreme hazırlıklı hale getirilmesi gerektiğini vurguluyor.
BBC TÜRKÇE’DEN DİKKAT ÇEKEN RAPOR: İNEGÖL VE BURSA'DA BÜYÜK DEPREM RİSKİ
BBC Türkçe, son dönemde Marmara Bölgesi'nde artan deprem hareketliliğini derinlemesine incelediği özel haberinde, İnegöl ve Bursa fay hatlarının taşıdığı ciddi deprem riskine dikkat çekti.
Özellikle yapılan son bilimsel araştırmalara göre, bu bölgedeki fayların 7 büyüklüğünün üzerinde deprem üretme potansiyeline sahip olduğu vurgulandı.
İNEGÖL FAYI 2500 YILDIR HAREKETSİZ: SESSİZLİĞİN SONU TEHLİKE OLABİLİR
Munzur Üniversitesi Yer Bilimleri ve Mühendisliği Bölümünden Doç. Dr. Taylan Sançar, yürüttükleri paleosismolojik çalışmalar neticesinde İnegöl Fayı'nın yaklaşık 2500 yıldır deprem üretmediğini açıkladı.
Sançar’ın açıklamalarına göre, uzun süre hareketsiz kalan bu fay hattı, ciddi bir enerji birikimine sahne olmuş olabilir. Bu da olası bir kırılmada çok büyük bir depremin meydana gelebileceği anlamına geliyor.
Aynı çalışma, Ulubat Fayı'nın da 1800 yıldır sessiz olduğunu ortaya koyarken, her iki fayın da 7 ve üzeri büyüklükte depremler oluşturabileceği kaydedildi.
BİR FAY DİĞERİNİ TETİKLEYEBİLİR
Araştırmalar, İnegöl ya da Bursa faylarından birinde yaşanacak bir depremin diğerini tetikleyebileceğini de ortaya koydu.
Böyle bir senaryoda, bölgede eş zamanlı iki büyük fayın kırılması riski bulunuyor ki bu da yıkıcı etkileri çok daha büyük bir felaket anlamına geliyor.
BURSA'NIN DEPREM GEÇMİŞİ: 1850’LERDE YIKICI DEPREMLER YAŞANDI
Tarihsel kayıtlara göre, Bursa 1850’li yıllarda iki yıkıcı depreme sahne oldu. Ancak o dönemlerde sismolojik ölçüm cihazlarının bulunmaması nedeniyle bu depremlerin büyüklükleri tam olarak tespit edilemedi.
Bu durum, geçmiş depremlerin etkilerinin net şekilde anlaşılmasını zorlaştırıyor.
Araştırmaların detaylarına göre, bu eski depremlerin hangi fayları etkilediği de tam anlamıyla bilinmiyor. Doç. Dr. Sançar, bu konuda detaylı araştırmalar yapılmadıkça şehirleşme ve yapılaşmanın büyük risk taşıdığını vurguluyor.
ARAŞTIRMALAR HENDEKLERLE YAPILDI
İnegöl ve Bursa fay hatlarının tarihsel hareketliliğini ortaya çıkarmak amacıyla uzmanlar, geçmişte deprem izleri taşıyan alanlarda kilometrelerle ölçülen hendekler kazdı.
Bu hendeklerdeki toprak tabakalarının analiz edilmesiyle depremlerin yaklaşık zamanları belirlendi.
Ancak, şehirleşmenin yoğun olduğu bölgelerde bu tip araştırmaların yapılmasının çok zor olduğu ve verilerin sınırlı kaldığı da haberde vurgulandı.
BURSA’DA YENİ KEŞFEDİLEN FAY HATTI: KAYAPA-YENİŞEHİR FAYI
BBC Türkçe, 2024 yılında keşfedildiği iddia edilen Kayapa-Yenişehir Fayı'na da dikkat çekti.
Ankara Üniversitesi’nden Prof. Dr. Gürol Seyitoğlu liderliğindeki araştırmada, bu yeni fayın da 7 ve üzeri büyüklüğünde depremler üretebileceği ortaya konmuştu.
Bu gelişmeler, Bursa'nın deprem riski açısından Türkiye’nin en kritik şehirlerinden biri olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
ZEMİN SIVILAŞMASI VE HEYELAN RİSKİ BÜYÜK
Bursa ve İnegöl gibi ovalık alanlarda yer alan kentlerde, zemin sıvılaşması ve heyelan riskleri de ciddi boyutlara ulaşabiliyor.
Gebze Teknik Üniversitesi'nden Doç. Dr. Savaş Karabulut, Bursa merkezde 7,2 büyüklüğünde bir deprem olması durumunda yer ivmesinin 0,38g’ye kadar çıkabileceğini, Mudanya gibi bölgelerde ise bu değerin 1g’yi bulabileceğini belirtti.
Bu büyüklükteki ivme değerleri, özellikle kötü zeminlerde ciddi yıkımlara ve can kayıplarına yol açabilecek etkiler doğurabiliyor.
BURSA İÇİN ACİL EYLEM PLANI GEREKİYOR
Uzmanlar, özellikle İnegöl ve Bursa'nın mevcut yapı stokunun depreme karşı yeterince dayanıklı olmadığını ve acil şekilde kentsel dönüşüm ve güçlendirme çalışmalarına başlanması gerektiğini vurguluyor.
Doç. Dr. Taylan Sançar'ın sözleriyle:
'Korkulması gereken şey deprem değil, kötü yapılaşmadır. Dirençli şehirler inşa edersek can kayıplarını sıfıra indirebiliriz.'
Bursa ve İnegöl gibi şehirlerin geleceği için deprem dirençli şehircilik anlayışının artık kaçınılmaz bir zorunluluk olduğu açıkça görülüyor.
Kaynak: BBC Türkçe
