İnegöl’ün eski müftüsü Yusuf Şahin sosyal medya hesabından 31 Mart seçimleri ile alakalı ilginç bir paylaşımda bulundu.
Bir dönem İnegöl’de de görev yapan Yusuf Şahin yaptığı paylaşımda yerel seçimin önemine dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı;
Bu seçim CUMHURİYET TARİHİNİN EN ÖNEMLİ SEÇİMİ.
Şayet bu seçim kazanılmaz ise Anadolu ruhu asırlarca ıstıraba mahkûm olacaktır.
Anadolu insanlarının önüne ilk defa sistemi kurma şansı geliyor.
Başkanlık sisteminin getirdiği imkanlar ile yeni sistemi yerli ve milli olanlar kurmaz ise tamamen dibe çakılacağımızı hatırlama dönemidir.
Bu sistemi yerli ve milli iradeye sahiplerin kurması durumunda inancın, geleneğin, kadim değerlerin ve insanlığın gerçek makamını bulacağı dönem.
Bu sistemi şayet yerli ve milleler yapamaz ise 15 TEMMUZ’da tanklarımız ve silahlarımız ile bizlerin namusuna ve canana kast edenlerin eline yeni yapılacak sistemi teslim etmek demektir.
Yeni sistemi milli ve yerli olanlar yapmaz ise FETÖ’nün tahliyesi ve ÜLKEYE Humeyni gavurundan daha tehlikeli bir şekilde FETÖ’NÜN DÖNMESİ DEMEKTİR.
Yeni sistemi seçimlerde doğru tercih yapmak ile Anadolu insanı yapacak veya da Anadolu evlatları tasfiye edilerek yerine AMERİKA VE VATİKAN uşakları ikame edilerek FETULLAH YENİ SİSTEMİ İNŞA EDECEK DEMEKTİR.
BUNUN BAŞKA ALTERNATİF YOKTUR…
Bu seçim imkânı ile 1930 ve 1940’ların zulümlerine geri dönüp dönmemek arasında tercih yapılacak.
Bu nedenle bu seçimler aşı, ekmeği, işi, atamayı, canı ve malı ve bunlarda ki eksikliği düşünecek zaman değil.
Ya var olacağız ya da tarihten silineceğiz.
Bu seçimler kırgınlıkları hatırlama zamanı değil,
Bu seçime gitmeden 28 ŞUBATI iyice düşünme zamanı,
Bu seçime gitmeden davanın dününü düşünme vaktidir.
Bu seçime giderken ümmetin mazlumlarına uzanan iktidar elini düşünme zamanıdır.
Bu seçime giderken iktidarın ümmetin mazlumları için STK’ lara öncülük ettiğini hatırlama dönemi.
Bu seçimlere giderken 16 yaşından önce Kur’an öğrenmenin okullarda yasak olduğu günleri hatırlama dönemi.
Bu seçimlere giderken daha dün 28 ŞUBAT’ta 12 yaşından küçüklerin Allah’ın evi camilerde elif-ba öğrenmelerinin yasak olduğunu düşünme zamanıdır.
Bu seçimler, 4-6 yaş arasındaki çocuklar için din eğitiminin ülkenin en ücra köşesine kadar uzandığını hatırlama dönemidir.
Bu seçimler, daha dün hastane köşelerinde çarşaflı hanım kardeşlerimize hastane hizmetçilerinin dahi hakaretler edip hastanelerden kapı dışarı ettiğini hatırlama dönemidir.
Bu seçimler, sakalından, takkesinden ve giyiminden dolayı en düşük dereceli bir memur tarafından hakaretler gören inançlı insanlarımızın, 15 yıldır devletin en tepesinde “hiçbir kardeşimiz giyim kuşamından dolayı rencide edilemez” diye haykıran yiğidi ve ekibini yad etme dönemi.
Bu seçimler, “hiçbir şekilde ehl-i tarikin, ehli ilmin ve irşad ehillerinin yıpratılmasına kesinlikle musade etmeyeceğiz” diye kürsülere vura vura dünya kamu oyuna ve içimizdeki inanç cellatlarına karşı, inançlarına bağlı seydaların, hocaların ve meşayihin nasıl müdafaa edildiğini hatırlama dönemi..
Bu seçimler, okullarda Kur’an eğitiminin yasak olduğu dönemden 4-6 yaş arası okul öncesi din eğitimini hatırlama dönemi.
Bu seçimler, ümmetin evlatlarına tüm orta okul ve liselerde kur’an-ı kerim ve siyer derslerinin konulduğunu hatırlama dönemi.
Bu seçimler, “eski dil” diye hakaret edilen Osmanlıcanın okullarda öğretilmeye başlandığını hatırlama dönemi.
Bu seçimler, daha dün kaçarak ve türlü kılıflar ile din hizmeti yapan tüm ehl-i ilmin insaflı davranıp şimdi yiğitçe ve göğsünü gere gere Allah ve Resul davasını anlattığını hatırlama dönemi…
Bu seçimler, okul önlerindeki kızlarımızın baş örtüsü için linç edildikleri dönemi tekrar hatırlama dönemidir.
Bu seçimler, kapatılan ilim yuvalarını hatırlayıp şu an her şehirde bir ilmi merkezin varlığının iktidarın getirdiği temel haklar ve adelet ilkesi ile nasıl imkân sunduğunun şuurunda olma dönemidir.
Bu seçimler, hastahanelerde bir yatakta 2 kanser hastasının yatırıldığı devlet hastanelerinden dünya çapında şehir hastanelerine geçtiğimizi hatırlamamız gereken bir dönemdir.
Bu seçimler, horlanmış ve dışlanmış inanan insanların devletin en üst kademesinde hatırlarının sorulduğu ve kendilerine hürmet edildiğinin şuurunda olunması gereken bir dönemdir.
Bu seçimler, fikrine zerre itibar edilmeyen yerli ve milli yazarlarımızın ve Anadolu’nun irfan hizmetkarlarının her sıkıntılarında cumhurbaşkanından milletvekillerine kadar ziyaretlerine gidilerek “bir emriniz var mı” denildiğini hatırlama dönemidir.
Bu seçim, var olmak veya yok olmak mücadelesidir.
Daha dolu bir dünya için canından geçmeyi göze alan 15 gazisi bir millet olarak 15 Temmuz’ dan daha önemli bir döneme girdiğimizi unutmayalım.
HER BİR OYUNUZ; Pennsylvania’ya Vatikan’a ve Amerika’ya birer bombadan daha tesirlidir.
Biz bu seçimde her şeyden önce vatanınızın varlığı ve birliği ile alakalı sandıklara gideceğiz.
Bu seçimlerde istikbalimiz için sandıklara gideceğiz.
Bizler, bu seçimlerde kendimize ait inanç, istikbal ve nesliminiz geleceği için sandıklara gideceğiz.
Biz bu seçimde, ilim irfan yuvalarımızın varlığı için sandıklara koşacağız,
Biz, bu seçimde 100 yıldır inancından dolayı horlanan ve türlü zulümlere maruz kalan alimlerimizin ve medreselerimizin geleceği için sandığa gideceğiz.
Bu seçimde dar ağaçları kurarak Atıf Hocamızı sallandıranların başlarına sistemlerini geçirmek için gideceğiz.
Biz bu seçimde sandık başına Üsdat Bediuzzaman’ı sürgündün sürgüne götüren zihniyeti ve müstemlekeleri; Süleyman Hilmi Tunahan’ları, Tahiru’l-Mevlevileri mahkûm eden zihniyeti ve kurdukları sistemi başlarına geçirmek için gidilecek.
Biz bu seçimde Anadolu evlatları kendi ülkelerinin, manevi geleceklerinin ve kadim değerlerinin yeniden bu topraklarda ihyası için ve kendi kaderini kendileri belirlemek için sandıklara gidecek.
YA VAROLACAĞIZ VEYA YOK OLACAĞIZ…
Bu seçim öncesi eve kapanmak büyük bir risktir.
Sabırla ve güzel beyan ile kavga etmeden, kalpleri kazanarak çok çalışma dönemidir.
GAZANIZ MÜBAREK OLSUN..
