Saloni Mobilya Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Özbek, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, İnegöl mobilya sektörünün geleceği ile ilgili önemli tespitlerde bulundu ve 10 maddeden oluşan bir öneriler listesi sundu.
İnegöl mobilya endüstrisinin mevcut ekonomik koşullara uyum sağlayabilmesi ve gelişimi için;
1.Öncelikle mevcut durumun ( finansal durum, personel yapısı ve sayısı , toplam üretim kapasitesi, iç-dış pazar payı ve satış rakamları, imaj-itibar ölçümü vs ) doğru ve net anlaşılması için kıyaslamalı doğru analiz ve ölçümler yapmalıyız.
2.Bu ölçümlere göre güçlü ve zayıf özelliklerimizi belirleyip yeni aksiyon planı oluşturmalıyız.
3.Küçük ölçekli yüzlerce işletmeden oluşan bu dev gibi yapının çatı markası olan “İNEGÖL MOBİLYASI” markasının en doğru şekilde yönetilmesi gerekmektedir. Bu sebeple şehrimiz için çok çok önemli olan bu mesleğe STK’ larımızın yanında kamu ve yerel idarenin daha fazla kaynak ve zaman ayırması, daha fazla önemsemesi aşırı önemli.
4.%95’inin Tek başına marka olması gerekmeyen ve de mümkün olmayan üreticilerimizin KALİTELİ ORTAK HAREKET ETME kabiliyetini kazanması ve hızla geliştirmesi çok önemli.
5.İnegöl mobilyacılığı ucuz ve kalitesiz ürünlerle para kazanamaz ve ilerleyemez. İnegöl ucuz üründe gerek yurtiçi gerekse yurtdışı rakipleriyle rekabet edemez. Değerli ve kaliteli ürün yapmak , nitelikli ortak hareket etmek dışında şansımız yok.
6.Önümüzdeki 5 yıl için ihracat hedefli hareket etmek, sanayimizi topyekün ihracata yönlendirmek aşırı önemli olacak.
7.Anayol üzerinde , Bursa’dan İnegöl’e girişte inşaa edilecek minimum 100 bin m’lik ve çok fonksiyonlu ulusal bir fuar alanına acil ihtiyaç var. Mevcut fuar alanı hizmet ömrünü tamamladı ve artık şehrin mobilyacılık imajına zarar veriyor.
8.Ertuğrulgazi, Mobiliyum, imotim, wobilimo gibi üretici mobilya çarşılarımızın ve STK’larımızın daha etkin yönetilmesi, ortak hareket etmesi ve özellikle İHRACAT hedefli programlar yapması çok çok önemli.
9.Mobilyacılarımız ucuz finansa maalesef ulaşamıyor.
10.İnegöl mobilyasının satış kanallarını güçlendirmesi acil ve çok çok daha önemli. Kaynaklarımızı ; bir kısmı emeklilik jübilesi amacıyla hatta kira getirisi amaçlı yapılan fabrika inşaatları yerine satış ve markalaşma tarafına harcamalıyız. Üreticilerimiz sermayelerini pahalı sanayi arsalarına ve fabrika inşaatlarına harcamamalı , harcatılmamalı. Üreticilerimiz bu yatırımları minimum 10 yıllık ödeme planıyla, dış kaynakla yada devlet desteği ile yapmalı.
