Saadet Partisi İnegöl İlçe Başkanı Hasan Eroğlu, İnşaat Yüksek Mühendisi Özgür Öztürk’ün açıklamalarına dikkat çekerek, İnegöl’de 4 bin konutun deprem dayanıklılık testinden geçmesi gerektiğini ifade etti.
Saadet Partisi İnegöl İlçe Teşkilatı Eylül ayı ilçe divan toplantısını gerçekleştirdi.
Sani Konukoğlu Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen toplantıya Saadet Partisi Tanıtma Başkanı Ömer Faruk Yazıcı ve çok sayıda partili katıldı. Kuran-ı Kerim tilavetiyle başlayan toplantı, mahalle teşkilatlarının aylık faaliyet sunumlarıyla devam etti.
Toplantıda konuşan Saadet Partisi İlçe Başkanı Hasan Eroğlu, “Bizler, Saadet Partisi kadroları olarak sorunların kalıcı çözümü için gayret gösteriyoruz. Kökü kurumuş bir ağacın dalındaki yaprağın tozunu silmek için değil, ağacın kökündeki hastalığı gidermek için hizmete talibiz. Halkımız tarafından bizlere görev verilene kadar, çözüm odaklı siyaset anlayışımızla uyarılarımızı yapmaya, çözüm önerileri sunmaya ve görevi aldığımızda da kalıcı icraatlarla sorunları kökünden halletmeye hazırız inşallah” şeklinde konuştu.
SORUNLAR ÖTELENMİŞ VE GEÇİŞTİRİLMİŞ
Türkiye’nin gerek iç politikada gerek dış politikada çok yoğun bir gündem içerisinde olduğunu belirten Hasan Eroğlu, “Bunca yoğun gündemin yaşandığı bir zamanda, dün merkez üssü Marmara denizi Silivri açıkları olan bir depremle sarsıldık. İnegöl’de de ciddi olarak hissedilen bu depremle bir anda gündemimiz değişti. Her zaman olduğu gibi deprem ve deprem sonrası senaryolar tekrardan hayatımıza girdi. Haber kanalları, yorumcular, profesörler, yetkililer, yöneticiler herkes bir taraftan bir şeyler söylemeye çalıştı. Çarpık kentleşme, sürekli imar affı ile gelen denetimsiz yapılaşma, yeşil alan azlığı, altyapı yetersizliği bunlardan öne çıkan başlıklar oldu. Ancak tüm bu söylenenler arasında herkesin hem fikir olduğu tek bir konu oldu, bugüne kadar tüm sorunlar hep ötelenmiş ve geçiştirilmiş. Kalıcı çözümler için bir çalışma yapılmamıştır” ifadelerini kullandı.
AFETE HAZIRLIKLI DEĞİLİZ
İnegöl’ün herhangi bir afet halinde ne durumda olduğunu değerlendiren Eroğlu, “Herhangi bir doğal afet durumunda ne ile karşılaşacağız? Sonrasındaki süreci nasıl yöneteceğiz? Elbette bunların cevabı konusunda uzman kişilerin teknik incelemeleriyle ortaya çıkacaktır. Bu anlamda önceki dönem Belediye Meclis Üyemiz İnşaat Yüksek Mühendisi Özgür Öztürk bey birçok defa açıklama ve uyarı yapmış, şu an İnegöl’de 4.000 üzerinde yapının dayanıklılık testinden geçmesi gerektiğini özellikle ifade etmişti. Yine kentsel dönüşüm ve bununla koordineli bir ulaşım projesi oluşturulması gerektiğini ifade etmişti. Bu hususta belediyemizce bir an evvel çalışma başlatılması gerektiğini biz de tekraren ifade ediyoruz. Afet ve acil durumlarda, hem halkın hem de acil müdahale ekiplerinin yönlendirilmesi için sistematik bir yaklaşım büyük önem taşımaktadır. Afet öncesinde, afet sırasında ve sonrasında özellikle toplanma alanları, halkın öncelikli ve güvenli toplanacağı alanlar olarak planlanmalıdır.
Bugün İnegöl merkez mahallelerimizde Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nın tespit ettiği 36 civarında acil toplanma alanı bulunmakta. Bu sayının sadece 12’si parktan oluşmakta. İnegöl merkez mahallelerimizde tahmini olarak 200.000üzerinde bir nüfus bulunmakta. Bu nüfusu tespit edilen toplanma alanlarına dağıttığımızda her bir alana 6.000 civarında kişi düşmekte. Bu şunu gösteriyor ki rakamsal olarak bile şu anda afete hazırlıklı değiliz” şeklinde konuştu.
Hasan Eroğlu sözlerine şu şekilde devam etti;
AYNI HASSASİYETİ GÖSTERMEDİLER
Eski garaj ve Perşembe pazarı alanı yıkılarak açılan yere AVM değil park yapılması için defalarca uyarılarda bulunduk maalesef neticede rant galip geldi.
Yeni hastane binasının yerinin yanlışlığıyla ilgili her zaman uyardık. Bu bölgenin yeşil alan olarak kalması gerektiğini belirttik. Ancak bugün görüyoruz ki bırakın doğal afeti, sabahları bile otopark yoğunluğunun yaşandığı bir yer oldu.
BUSKİ yerleşkesi, yeni adliye binası, terminal gibi cazibe merkezlerinin şehrin farklı noktalarında, özellikle yeni İnegöl projesi alanında planlanması gerektiğini her zaman ifade ettik, ancak yine yoğunluğun en fazla olduğu bölgelerde yapıldılar.
Yeni belediye binası ile ilgili de bir şeyler söylemek isterdik ancak görüyoruz ki henüz bina diyebileceğimiz bir şey yok. Tüm bu süreçte söylenenlerden hiç ders alınmamış olacak ki belediye binasını da İnegöl’ün kalbi sayılacak bir noktaya yapmaya çalıştılar. Neticede ne bina oldu ne yeşil alan. İnegöl’e yakışan estetik bir bina yapıyoruz zihniyetiyle hareket edenler, aynı hassasiyeti vatandaşa yönelik kentleşme ve altyapı ve trafikte göstermediler”
TEMEL SORUNLAR ÇÖZÜLMELİ
Elbette özellikle temizlik konusunda belediye başkanımızın hassasiyetini takdir ediyoruz, ancak aynı hassasiyetle bir yandan da İnegöl’ün asli sorunu olan altyapı, trafik, içme suyu, çarpık kentleşme sorunlarına çözüm aranmalıdır. Bizler, Saadet Partisi kadroları olarak sorunların kalıcı çözümü için gayret gösteriyoruz. Kökü kurumuş bir ağacın dalındaki yaprağın tozunu silmek için değil, ağacın kökündeki hastalığı gidermek için hizmete talibiz. Halkımız tarafından bizlere görev verilene kadar, çözüm odaklı siyaset anlayışımızla uyarılarımızı yapmaya, çözüm önerileri sunmaya ve görevi aldığımızda da kalıcı icraatlarla sorunları kökünden halletmeye hazırız inşallah. Yaşanan deprem sebebiyle tüm ilçe halkımıza geçmiş olsun dileklerimi ifade ediyorum. Rabbimiz bizleri afetlerden muhafaza etsin, bir daha 17 Ağustoslar yaşatmasın inşallah. Davetimize icabet ederek bizleri onurlandıran Sayın Genel Başkan Yardımcımıza ve siz değerli misafirlerimize katılımlarınızdan dolayı teşekkürlerimi sunuyorum”
TÜRKİYE’NİN EMPERYALİST GÜÇLERE İHTİYACI YOK
Saadet Partisi Tanıtmadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ömer Faruk Yazıcı ise dış politikaya dikkat çekerek, “Maalesef Güney sınırımız şu anda güvenli bölge adı altında bir hadise. Amerika'nın ağabey eliyle bizi dış politika süreci içerisindeyiz. İşin en başında Saadet Partisi olarak ifade ettik, Amerika ile güven konusunun yan yana gelemeyeceğini. Bugün bu salondaki herkes bilir dış politika belirlerken güvenli bölgeyi Amerika ile sağlayamayacağımızı. Saadet Partisi’ne mensup herkes çok rahat söyleyebilir. Onlar da biliyor ama maalesef küresel emperyalizmi doğrultusunda bir dış politikası siyaseti tarzı içindeyiz. Ya Amerika'dan medet beklenir ya Rusya'dan medet beklenir ya da Çin'den medet beklenir Türkiye'nin hiçbir emperyalist gücün ağabeyliğine ihtiyacı yoktur çünkü vicdanın topraklarının, vicdansız insanlar tarafından dizayn edilmesi mümkün değildir” şeklinde konuştu.
ÇÖZÜM MERKEZLİ SİYASET TARZI
Ömer Faruk Yazıcı, Saadet Partisi temel olarak sorun merkezli değil, çözüm merkezli bir siyaset tarzı benimsemiştir. Dolayısıyla seçim meydanlarında bizlere sarf edilen sözler ne olursa olsun, söz konusu milletse ülkemizse, geleceğimizse, Saadet Partililer, en ufak bir tereddüt içine girmeden toplumun problemlerini ülkenin meselelerini muhattaplarıyla paylaşmak erdemini göstermiştir. Çünkü biz körü körüne bir muhalefet tarzı belirlemiş değiliz” diyerek sözlerini sonlandırdı.
