Saadet Partisi İnegöl İlçe Teşkilat Başkanı Orhan Bektaş, BUSKİ tarafından yapılan su zamlarına tepki gösterdi. Bektaş, yaptığı açıklamada, 'Mevcut içme suyu fiyatları ülke ve vatandaş gerçekleriyle uyuşmamaktadır. Temel yaşam hakkımız olan su üzerinden para kazanılmamalıdır' dedi.
Bektaş, açıklamasında şunları kaydetti:
"Değerli İnegöl kamuoyu kıymetli vatandaşlarımız, Saadet Partisi İnegöl İlçe Teşkilatı olarak, şehrimizin sorunları ve vatandaşlarımızın dertleriyle dertlenmeye devam ediyoruz. Bugünkü haklı serzenişimiz İnegöllü vatandaşlarımızın ‘içme suyu’ sorunu üzerine olacak.
Maalesef ki ülkeyi yöneten basiretsiz yönetim ve onların yerel yönetimlerdeki temsilcileri tarafından suyu yapılan fahiş zamlar vatandaşı bezdirdi. BUSKİ tarafından belirlenen fiyatlara göre yeni yılda konutlarda suyun metreküp fiyatı atık su bedeli ile beraber 22,14 kuruş olarak belirlendi. Yani bu rakamlar değerlendirildiği zaman 2023 yılı ocak ayından bu yana yüzde 93’lük bir zam yapıldı. Bu orana 2022 yılınıda dahil edersek 2 yılda toplamda %260 lık zam yapıldı ve bu zam uygulaması her ay düzenli olarak devam edecek. Çalışanlara senede bir zammı reva görenler en temel hakkımız olan suya her ay düzenli olarak zam yapmaktadır.
Buradan tüm İnegöllü vatandaşlarımız adına sesleniyoruz. Mevcut içme suyu fiyatları ülke ve vatandaş gerçekleriyle uyuşmamaktadır. Temel yaşam hakkımız olan su üzerinden para kazanılmamalıdır. Su bir finansman aracı değildir! İçme suyunun temini de belediyenin asli görevidir. Yani içme suyu, Bursa Büyükşehir Belediyesinin veya İnegöl Belediyesinin kâr aracı değildir. Olmamalıdır!
Bir diğer problem ise suyun kalitesizliği. Düşünebiliyor musunuz Uludağ’ın eteklerinde yaşamını sürdüren bu insanlar musluktan su içemiyor. Üstelik bu kalitesiz su için de yukarıda bahsettiğimiz gibi fahiş bedeller ödüyor. Seçim dönemlerinde, ‘vatandaşlarımız musluktan su içebilecek’ şeklinde vaatlerde bulunanlar şimdi nerede? Verdikleri sözleri unuttular mı? Yapmış oldukları altyapı çalışmaları içme suyu özelinde neyi değiştirdi. Kayıp kaçak oranlarının düşürülmesi ve hatların yenilenmesini tabi ki destekliyoruz ama günün sonunda İnegöllüler musluktan yine su içemiyor. İçme suyu demişken Hocaköy Barajına da değinmeden geçemeyeceğim. 2016 yılında temeli atılan ve yılan hikayesine dönen Hocaköy içme suyu barajını da kamuoyuna hatırlatmak isterim. Basiretsiz yönetim ve İnegöl’deki temsilcileri bu baraj üzerinde defalarca ihaleler yaptı, müjdeler verdi ama işi ellerine yüzlerine bulaştırdılar. Ortada herhangi bir sonuç yok. Yıl 2024 Hocaköy Barajı hafızalarımıza devlet bütçesine verilen zararlarla anılıyor.
Yine tüm bu gelişmeler ışığında İnegöl’ümüzde birçok kaynak suyunun, ismini hepinizin bildiği ulusal ve uluslararası firmalara satılması, peşkeş çekilmesi de dikkatlerden kaçmayan başka bir durum. Bahsettiğimiz bu firmaların İnegöl’ümüzün kırsal mahallelerinde doğal kaynak suları üzerinde yatırımları var. Son dönemlerde medyadan da takip ettiğimiz üzere, doğal kaynak suyu açısından zengin olan ilçemiz artık, Türkiye'nin su ihtiyacını karşılayan ulusal markaların yatırım haline gelmiş durumda. Elbetteki şehrimizde yatırımı ve ticareti engelleyecek bir bakış açısında değiliz ama bu durum bir düzen içerisinde ve oranlı gitmeli. Kaynak suları şirketlere peşkeş çekilirken kuyu suyunu da vatandaş içmemeli! Vatandaşa kuyu suyunu reva gören bu zihniyeti şiddetle kınıyoruz!
BUSKİ’nin en kısa zamanda zam kararlarından vazgeçmesi için tüm İnegöllüler adına çağrı yapıyoruz. Enflasyonun üzerinde, vatandaşın ve ülke gerçeklerinin üzerinde olan zamlar kabul edilemez. Yanlıştan dönün! Vatandaşın temel hakkını vatandaşa verin!"
