İnegöl’de yaşayan fotoğraf tutkunu Resul Gümüş, 9 yılda 78 ülkeden aldığı 2 binin üzerindeki magneti evinde sergiliyor.
negöl ilçesinde fotoğrafçılık yapan Resul Gümüş, 9 yılda gezdiği 78 ülkeden aldığı magnetleri, evinin bir odasında sergiliyor.
Anılarını anlatan Gümüş, "Gezgin fotoğrafçıyım. 2004 yılından itibaren dijital teknolojiyle beraber fotoğrafçılığı meslek olarak edindim. 2006 yılında İnegöl Fotoğraf Sanat Derneğini kurduk ve bir dönem başkanlığını yaptım. Aynı zamanda fotoğraf ve kameramanlık yüksekokul mezunuyum. Şu ana kadar 78 ülke dolaştım. 2012’de ilk olarak yurt dışına çıktım. O yıla kadar uçak korkum vardı o yıl yendim. 2012’den 2021’e kadar yurt dışında gezilerde fotoğraf çektim. Dünyada aşağı yukarı bütün kıtaları dolaştım. Gezilecek yerlerde de benim için önemli olan fotoğraf çekmemdi, ne çekeceğimdi. Yani gezmek için fotoğraf değil, fotoğraf için gezmek ilkesiyle hareket ettim. Dünyanın 7 harikasını fotoğrafladım. Şu anda gelecek olarak baktığımızda inşallah birkaç tane daha hayalimde olan yere gideceğim. Özellikli Orta Asya, İngiltere ve Arjantin hedefimde olan yerler." dedi.
AJANLAR SORGULADI
Gümüş," Gezilerimde fotoğrafçılığın yanında magnet de biriktirmeyi ve yöreye özgü hediyelik eşyaları da almayı seviyorum. Böylelikle kendime geniş bir yelpaze edinmiş oluyorum. Şu ana kadar 2 bin tane magnet aldım. Bunun yanında çeşitli objelerle birlikte baktığımız zaman neredeyse bir daire parasına bu aldıklarım mal oldu. Bu aldıklarımı kendime ait küçük bir odamda sergilemeye çalışıyorum. İleride olan düşüncem ise İnegöl’de geniş bir yerde halkımızın göreceği şekilde sergilemek.
Tabi bu seyahatler esnasında birçok unutamadığımız anıya da sahip olduk. Bunlardan bir tanesini 2018 yılında dünya kupası maçına gittiğimde Rusya’da yaşadım. Petersburg’dan Murmansk’a 24 saatlik tren yolculuğu ardından normal bir şekilde iniş yapacağımı düşünürken bir anda KGB ajanları tarafından sorguya alınmaya başlandım. Beni bir odaya götürdüler ve sorular sormaya başladılar. Bende masumane bir şekilde dünya kupası maçına geldiğimi söyledim ve ikna oldular. İkna olmasalardı sonucu ne olurdu bilmiyordum. İki tane yanardağa çıktım. Bir tanesi Endonezya’daki Bruma Yanardağı ve orada çık heyecanlandım. Oranın sesi gerçekten de her an patlayacakmış hissi veriyordu. Orada drone ile de çekim yaptım ve gerçekten de beni çok heyecanlandırdı." ifadelerini kullandı.
ÇİN SEDDİ'NE BAYRAK ASTI
Gümüş konuşmasını şöyle sürdürdü;" Benim ideallerimden biri de Çin Seddi’ni çekmekti. Oraya bir turla gittik. Tur, bizi oraya öğlen vakti götürdü. Güneş ışığı falan oldukça dikti ve ben dedim ki akşama kadar burada kalacağım ve akşam ışığında Çin Seddi’ni çekeceğim dedim. Orada Türk Bayrağı asmak ve atalarımızı temsil etmek nasip oldu. Buda bizim için çok güzel bir anı oldu.".
