İnegöl’ü kurtaran komutan Şükrü Naili Paşa, İnegöl Belediyesi ve Şükrünailipaşa İlköğretim Okulu’nun düzenlediği ortak program ile anıldı.
İnegöl Belediyesi ve Şükrünailipaşa İlköğretim Okulu, Şükrü Naili Paşa’yı anmak için geçtiğimiz Cuma akşamı Sani Konukoğlu Konferans Salonu’nda bir program gerçekleştirdiler. Programa; Belediye Başkan Yardımcısı Alper Taban, AK Parti İlçe Başkanı Bülent Temelli, bazı AK Parti Belediye Meclis Üyeleri, Şükrünailipaşa’nın torunu Prof. Dr. Nilüfer Gökberk, Osmanlı Arşivi Uzmanı Sinan Culuk, Okul Müdürü Özgür Gümüş ve çok sayıda vatandaş katıldı.
EĞİTİM VE ÖĞRETİM DESTEN İBARET DEĞİL
Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Şükrünailipaşa İlköğretim Okulu Müdürü Özgür Gümüş, “Bugün bizim için önemli bir gün, farklı bir gün. Şükrünailipaşa İlkokulu’nun isim babasının anıyoruz. Şükrünailipaşa Okulu olarak biz bu programları yapıyoruz ve yapmaya devam edeceğiz. Şükrü Naili Paşa, İnegöl’de bir değer. Kurtuluş Savaşı’nın bir sürü kahramanı var. Paşamız da bunlardan bir tanesi. O nedenle bizim için ve İnegöl için değerli. Eğitim ve öğretim sadece dersten ibaret değil. Eğitim ve öğretim yazışmadan, şundan bundan ibaret değil. Geçmişimizi de çocuklarımıza anlatmak lazım. Kültürel değerlerimizi de çocuklarımıza anlatmamız lazım. Bu bağlamda bu gün bizim için çok önemli” dedi.
İYİ BİR KOMUTAN, ASKER VE AİLE BABASIYDI
Gururlu ve mutlu olduğunu belirterek söz alan Şükrü Naili Paşa’nın Torunu Prof. D.r Nilüfer Gökberk, “Ben Şükrü Naili Paşa’nın torunuyum. Bugün dedemin ismini taşıyan bir eğitim kurumunun programına davet edildim. Gerçekten gurur duydum ve mutlu oldum. Davetlerinden dolayı okul yöneticilerine çok teşekkür ediyorum. Şimdi benden dedemle ilgili anılar anlatmamı bekliyorsunuz ama maalesef ben dedemi hiç görmedim. Dedem, ben doğmadan çok önce ölmüş. Onunla bire bir yaşanılmış anılarımız yok ama ailemden duyduğum kadarıyla onun birkaç yönünü, özelliğini anlatacağım. Ailemden edindiğim bilgilere göre dedem, iyi bir komutan, iyi bir asker olduğu kadar, ailesine de çok düşkün bir eş ve babaymış. 3 çocuğu vardı. 2 erkek ve bir kız. 1912 yıllarında savaşlar nedeniyle Rumeli’den Anadolu’nun birçok yerine gitmiş ve ailesini rahat ettirmek için elinden geleni yapmıştır. O zamanlar halam zatürreye yakalanmış. O zamanlar tabi o hastalığın bir çaresi de yok. Günümüz şartlarıyla düşünmeyelim o yılları. Dedem, iyileşene kadar gecelerce kızının başında beklermiş” şeklinde konuştu.
İNEGÖL’Ü KURTARAN KOMUTAN
Aynı zamanda İnegöllü olan Osmanlı Arşivleri Uzmanı Tarihçi Sinan Çuluk, “Kahramanımız, İnegöl’ün kurtuluşunda en büyük payı olan bir adam. Mustafa Kemal’in silah arkadaşlarından Şükrü Naili Paşa… Biz esarete düşmek durumundaydık. Çünkü Osmanlı Devleti, Karlofça antlaşması ile girdiği çöküş sürecinin sonuna 1918’de geldi. Bu süre içerisinde çoğunlukla bizi mağlup ettiler. 1918’de Anadolu’nun yaklaşık 3’te ikilik bölümünü kaybetmiş, orta Anadolu’da Ankara, Kastamonu, Sinop’a kadar bir bölge teklifiyle karşı karşıyaydık. Biz kabul etmiyoruz diye Sevr Anlaşmasını imzalamadık. Üzerimize Yunan ordusu gönderildi. 19 Mayıs 1919’da Samsun’a Mustafa Kemal’in ayak basmasıyla karşılık verdik. Bir Kurtuluş Savaşı’nın sonucunda bir Lozan Anlaşması, anlaşmayla kurulan Türkiye Cumhuriyeti. Şükrü Naili Paşa da İnegöl’ümüzü 6 Eylül 1922 tarihinde kurtaran üçüncü kolordunun başındaki komutan olarak İnegöl mümtaz bir kimliktir” açıklamalarında bulundu.
