ÖSYM Başkanı daha önce yaptığı açıklamada 18 Temmuzda YKS sonuçlarının açıklanacağını duyurmuştu. Ancak ÖSYM, 17 Temmuzda gece 01.15’ te bir sürpriz yaparak sonuçları bir gün erken açıkladı. Kısa süreli bir şaşkınlığın ardından hızlı bir tempoyla tercih süreci de başlamış oldu. Kimi öğrencilerin “tercih yapmak sınava çalışmaktan daha zormuş” diye yakındığı bu süreç hem öğrencilerimiz hem de ailelerimiz için gerçekten zor ve stresli bir süreçtir.
Yıllarca süren bir eğitimin ve gösterilen çabanın karşılığını alma vaktidir. Bu zorlu ve stresli süreçte öğrencilerimizin ve ailelerinin mutlaka bir uzmandan destek alması yararlı olacaktır. Çünkü bu süreçte aile baskısı, çevreden etkilenmeler, yanlış yönlendirmeler çok fazla olmaktadır. Bu aşamada adayların dikkat etmesi gereken bazı noktaları küçük bir uyarı mahiyetinde not düşmek istiyorum.
Öncelikle Kendini Tanımalı
Başlık biraz ilginç gelebilir ancak tercih zamanı çok sık karşılaştığımız bir durumdur maalesef. Hedefi ve hayalleri olmayan, ne yapmak istediğine karar veremeyen çok sayıda öğrenci ile karşılaşmaktayız. Her mesleğin gerektirdiği bazı yetenek, ilgi, tutum ve değerler vardır. Meslek seçecek kişinin bunlara sahip olup olmadığını bilmesi ve bu açıdan kendini tanıması gerekir. Kapalı mekanlarda, sabit masa başında çalışmayı seven biri ile, açık alanda ya da seyahat ederek, insanlarla sürekli iletişim halinde olmayı seven birinin seçeceği meslekler farklı olacaktır. Bu yüzden öğrencilerimizin öncelikle kendini tanıması gerekir.
Meslekleri İyi Araştırmalı
Öğrenciler tercih edecekleri meslekler ve üniversiteler hakkında detaylı bir araştırma yapmalılar. Çünkü kendini tanımadan ve meslekleri iyice araştırmadan meslek seçen insanlar ya eğitimlerini yarım bırakıp başka bir arayış içerisine girerler. Ya da sevmedikleri, kendilerine uygun olmayan meslekle hayatlarını devam ettirmek zorunda kalırlar. Yükseklik korkusu olan inşaat mühendisleri, kan görünce bayılan hemşire, iki kelimeyi bir araya getirmekte zorlanan avukat, psikolog, öğretmenle zaman zaman karşılaşmaktayız. Bu yüzden meslekleri iyi araştırıp ona göre tercih yapmak sağlıklı olacaktır.
Başarı Sırası Baz Alınmalı
Sınavın zorluk derecesine göre puanlar değişiklik gösterebiliyor. Örneğin geçen yıl 300 puan alan bir öğrenci 150 binde olurken bu yıl 300 puan alan bir öğrenci 130 binde olabiliyor. Dolayısıyla isabetli tercih yapmak için başarı sırası baz alınarak tercih yapılmalı.
Tercih Aralığını Geniş Tutmalı
Sağlıklı ve isabetli bir tercih için tercih aralığı geniş tutulmalı. Örneğin 90 binde olan bir öğrencimiz tercihlerini yaparken 65 binden başlayarak tercih yapmalı ve 125 bine kadar tercihlerini genişletmeli. Tabi bu aradaki genişlikte yoğunluğu 80 bin ile 110 bin arasındaki tercihlere vermeli. Hatta bu genişlik sözel ve eşit ağırlık bölümleri için daha fazla olmalıdır. Çünkü sözel bölümdeki öğrencilerin önünde hem sayısal hem de eşit ağırlık öğrencileri, eşit ağırlık öğrencilerinin önünde de sayısal öğrenciler vardır. Bunu dikkate almak gerektiğini düşünüyorum.
Bütün öğrencilerimize ve ailelerini tercih sürecinde başarılar ve kolaylıklar diliyorum. Umarım herkesin gönlüne göre olur. Bu süreçte profesyonel destek almak isteyen aileleri İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün İnegöl Avm’ deki tercih masasına bekliyorum.
