Eklenme: 28 Ara 2020 / Pzt 19:26
A A / 725 Kez Okundu
| |

Çocuklarla ölüm üzerine konuşmak

Ölüm, çocuklarla konuşulması en zor konulardan biri olabilir. Bu konuşmanın yapılması gereken durumlarda, dikkatli seçilmiş sözler, yeterli açıklamalar ve empatik bir yaklaşıma ihtiyacımız var. En başta da çocukların yaş ve gelişim dönemlerine göre ölümü nasıl algıladığını ve bu kayıptan nasıl etkilendiğini bilmek fayda sağlayabilir.

0-2 yaş arası bebekler için ölüm algılanabilir bir durum değildir. Ancak; vefat eden kişi bebeğin temel bakım verenlerinden biri ise bebekler bu kişinin yokluğunu hissederler. Bu kişiyi ev içinde arayabilir, çağırabilir, o kişinin yokluğu nedeniyle üzüntü ve kaygı yaşayabilirler.

2-5 yaş arası çocuklarda, ölüm geçici ve geri dönülebilir bir durum olarak algılanır. Gelişim dönemi özelliklerinden büyüsel düşünmeye ve benmerkezci düşünmeye bağlı olarak, olan bitenin akıllarından geçen, istekleri sonucunda olan veya onların yaptıklarına bağlı olarak gerçekleşen durumlar olduğuna inanabilirler. Dolayısıyla, bu durumu bir ceza veya kendi suçları olarak görebilirler.

5-12 yaş arası çocuklarda, ölümün hayatın sonu olduğu ile ilgili düşünce yavaş yavaş oluşmaya başlar. 8-9 yaşına kadar ölen kişinin artık onlar gibi yaşamadığı anlaşılsa da melek/ hayalet olma gibi bir devam ediş düşünülebilir.  Çocuklar, diğer kişilerin öleceği hakkında da kaygı yaşayabilirler.

Ergenlik döneminde ise soyut düşüncenin gelişmesiyle birlikte ölüm yetişkinlerdeki gibi algılanır.
Çocuk ve ergenler için bir kayıptan sonra yaşanan yas, yetişkinlerin yas sürecinden yalnızca yaş ve gelişim dönemi özelliklerine göre ayrılmaz. Bununla birlikte, özellikle de vefat eden kişi anne- babaları gibi bağ kurdukları, zaman geçirdikleri önemli bir kişi ise çok daha karmaşık bir süreç olabilir. Bunun bir nedeni çocuğun hayatında bu kişinin önemli bir role sahip olmasıyken, bir diğer nedeni de hayatının bundan sonraki kısmı hakkında bilinmezliklerin ortaya çıkmasıdır: Kendisi ölecek midir? Sevdiği başka biri ölebilir mi? Bundan sonra onunla kim ilgilenecek? Kim onu sakinleştirecek? Hayatı bir daha önceki gibi olabilecek mi? …

Bu konuşmayı yaparken nelere dikkat edilmeli?
  • Konuşmayı ebeveynlerinden biri, yoksa da çocuğun güvendiği bir yetişkinin yapması daha uygun olur.
  • Vefat haberi, alıştırarak ve durum aşamalı olarak anlatılarak   verilmeli.
  • Ölümün ne olduğu çocuğun yaşına ve gelişimine göre anlatılmalı. Küçük çocuklar için doğadan, hayvanlardan örneklerle doğum, yaşam ve ölüm süreci hakkında bilgi verilebilir.
  • Soyut ve karmaşık ifadelerden kaçınılmalı.  “Uykuya daldı”, “yaşlıydı/hastaydı”, “yolculuğa çıktı” gibi ifadeler de benzer durumlarla ölümü eşleştirerek daha farklı kaygılara yol açabilir.
  •  Küçük çocuklar, ölüm kavramını anlayamadığı için ilk başta büyük bir tepki vermeyebilirler.  Bu acı hissetmedikleri anlamına gelmez. Duygu ve düşünceler oyunlara da yansıyabilir. Kendini ifade edebilecek yaştaki çocuklarla hissettikleri hakkında konuşulabilir. Duygu ve davranış değişimleri gözlenebilir, gerekli halde uzman desteği alınmalıdır.
  • Aklındaki belirsizlikler ve algılayamadığı durumlarla ilgili sık sık sorular sorabilirler. Sorulara şefkatle ve anlayışla, doğru yanıtlar vermek gerekir. Hayatlarının bundan sonraki kısmı için belirsizlikleri gidermek, güvende olduklarını hissettirmek acılarını azaltmasa dahi kaygılarını azaltacaktır. 
  • Hayatlarında mümkün olduğu kadar daha fazla büyük değişim oluşturmamaya gayret edilmelidir.
 
Sağlık ve güvenlik dileklerimle,
Elif Arı Durmuş
Uzman Psikolojik Danışman