Tarım ve Orman Bakanlığının taklit ve tağşiş yapıldığı veya ilaç etken maddesi ilave edildiği tespit edilen toplam 618 firmaya ait 1211 parti ürünü açıklamasından sonra Bursa Tüketiciler Derneği’nden (BTD) çarpıcı bir açıklama geldi. BTD Başkanı Sıtkı Yılmaz, "Ülkemizin deprem riski ve alınan tedbirleri hangi boyutta ise gıdadaki durum da aynıdır." dedi.
"Tehlike sadece gıdadaki tağşiş ve hile ile sınırlı değildir. Buna ilaç kalıntısı ve raf ömrünün uzatılması için kullanılan kimyasalları eklediğimizde uzun vadede kamu sağlığını tehdit edecek boyutlarda olduğu görülmektedir." diyen BTD Başkanı Yılmaz'ın açıklaması şöyle:
"Tehlikeyi daha iyi anlamak açısından Ülkemizin deprem riski ve alınan tedbirleri hangi boyutta ise gıdadaki durum da aynıdır. Tehlike ilaç kalıntısı ve GDO ile ekmeğimize kadar uzanmaktadır.
Gıda ile insan sağlığı arasında doğrudan bir bağ bulunmaktadır. Başka bir deyişle gıda insan sağlığını doğrudan etkilemektedir. Dünya Sağlık Teşkilatının verilerine göre; Her yıl bozuk gıda nedeniyle 400 bin kişi ölmekte, 10 kişiden biri hastalanmaktadır. Son yıllarda artan hastalıklar bu görüşü doğrulamaktadır. Gıdadaki tehlike bu şekilde devam ederse önümüzdeki 30-40 yıl içinde okul öğrencileri sırtındaki çantalarını dahi taşıyacak bir gücü bulamayacaklardır. Çünkü sağlıksız gıda çeşitli hastalıklara davetiye çıkardığı gibi insan bağışıklık sistemini de çökertmektedir. Bu tehlike ancak topyekün bir seferberlikle önlenebilir görüşündeyiz.
Gıda ile ilgili verilen cezalar caydırıcı olmaktan uzaktır. Tağşiş ve hileli gıda satanlara verilen ceza, o yıl ya gıdadan kazandıkları para kadar olmalı yada bu işten men edilmelidir. Böylece dürüst üretici de korunmuş olacaktır.
Ülkemizde gıda üretim yerleri, depolama ve satış noktaları dikkate alındığında altıyübin gıda noktası bulunmaktadır. Devasa büyüklükteki bu yerleri mevcut Bakanlık denetim kadrosu ile yapmak mümkün değildir. Denetime bir şekilde tüketici ve örgütlerinin de katılımlarının Devletçe sağlanması zorunludur. Bu sorunun çözümü kamu, üretici, satıcı ve tüketicinin dayanışmasıyla mümkün olabilir.
Tükettiğimiz gıdanın güvenliğinden emin değiliz. Bu güvenin sağlanması Devletin etkin, yaygın ve kapsamlı denetiminin yanı sıra üretici, satıcı ve tüketicinin bilgilendirilmesi ve bu konuda desteğinin sağlanması gerektiğini düşünüyoruz."
