“Bunların gözleri kör, kulakları sağır, insafları kurumuş”
Devlet olarak afet sonrası hangi alanda ne gerekiyorsa yaptıklarını ve yapmaya devam edeceklerini aktaran Özkan, “Ana muhalefetin başındaki ile yanında yöresindekiler, ‘devlet yok, iktidar yok’ derken yalan söylüyorlar. Bunların gözleri kör, kulakları sağır, insafları kurumuş. Elbette yaşadığımız bu büyük afetten hepimizin çıkarması gereken dersler var. Geçmişteki tecrübelerin ışığında eksiklerimizi gidermemiz, güçlü yanlarımızı tahkim etmemiz büyük önem arz ediyor. Bunlardan en önemlisi elbette kentsel dönüşüm konusu. En başta İstanbul olmak üzere pek çok şehrimizde, ilçemizde kentsel dönüşüm gerçekleştirilmeli. Cumhurbaşkanımız yıllardır, defalarca söyledi, bunun önemini vurguladı. Kendi ifadeleriyle, ‘Ben diyorum ki vatandaşlarıma, ne olur bize yeni yeni bedeller ödetmeyin. Bu kentsel dönüşümü muhakkak yapmamız lazım. Bunu gerçekleştirmemiz lazım ki yataklarımızda huzurlu bir şekilde uyuyabilelim. Bütün ailelerimiz, çocuklarımız huzurlu bir şekilde uyuyabilsin. Cumhurbaşkanımız böyle dedi, böyle demeye de devam ediyor. Evet, artık milletçe bu konuda kendi payımıza düşenleri de yerine getirmemiz lazım. Kentsel dönüşüm projeleriyle, TOKİ vasıtasıyla yürütülen toplu konut hamleleriyle bu konuda aklın yolunu hayata geçirmemiz lazım. Bir de Marmara Depremi’yle kıyaslamalar var. Bu doğru bir kıyaslama değil. Şundan dolayı değil: bir defa 11 ildeki depremin hem zemine yakınlığı, hem etki alanı, hem de bu alandaki nüfus bakımından bu olup bitenleri 17 Ağustos’taki kısmi depremle kıyaslamak mümkün değil. En az bunun kadar, hatta bundan daha fazla kıyas kabul etmeyecek asıl ölçü ise; o günün Türkiye’si ile bugünün Türkiye’si arasındaki devasa farktır. O eski Türkiye günlerinde devlet adeta ortada yoktu. Devlet yetkilileri, açacak telefon bulamadıkları için görevlilere talimatları televizyondan veriyorlardı. Devlet mekanizması, hükümet işleyiş pratiği çökmüş vaziyetteydi. Bugünse Allah’a hamdolsun, devletimiz ilk günden itibaren felaketin getirdiği komplikasyonlara hızla müdahale etmekte. Millet, devletine güvenmekte. Millet devlet el ele, yaralarını hızla sarmakta. Bütün bunlardan dolayı bugünün güçlü Türkiye’si ile eski Türkiye’nin kıyaslanması doğru değil. Bu Türkiye yeni Türkiye. ‘Türkiye Yüzyılı’nın eşiğindeki Türkiye. Kentlerimizde, ilçelerimizde, beldelerimizde, köylerimizde inşa ve ihya çalışmalarını gerçekleştireceğiz. Kayıplarımızı geri getiremesek de devletimiz Allah’ın izniyle yıkılanın yerine daha iyisini, daha güzelini, daha dayanıklısını yapacaktır. Devletle millet arasına fitne sokmaya çalışanlara kulak asmayın. Depremi bahane ederek açıkça Türkiye düşmanlığı yapanları düşmanlıklarıyla baş başa bırakın. Yasımıza, acımıza, toprak altında yatan canlarımıza hürmeti olmayanların yüzüne bakmayın. Nasıl daha önceki depremlerde, sellerde, yangınlarda hiçbir insanımızı aç, açıkta bırakmadıysak, bu defa da aynısı olacak inşallah. Devletimiz, depremzedelerimizin de yanındadır. Felaketin ilk anından bugüne kadar, arama-kurtarma çalışmalarından başlayarak her konuda canla başla çalışan kamu görevlilerimize, sivil toplum kuruluşlarımıza, katkı sağlayan herkese, ilk andan itibaren depremzedelerimizin yanında olan ve halen de maddi-manevi desteklerini sürdüren aziz milletimize şükranlarımı sunuyorum. Rabbim yar ve yardımcımız olsun, ülkemizi ve milletimizi muhafaza buyursun. Depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Depremde ailelerini, yakınlarını kaybeden vatandaşlarımıza başsağlığı ve sabır diliyorum” diye konuştu.
Duyuru
İnegöl Online mobil uygulaması güncellendi TIKLA HABERLER CEBİNE GELSİN