Güney Afrikanın Hollanda Büyükelçisi Vusi Madonsela Uluslararası Adalet Divanında yaptığı konuşmada, İsrailin yaygın ve sistematik insan hakları ihlallerine karşı on yıllardır süren dokunulmazlığı şimdi değilse ne zaman sona erecek? dedi.
Uluslararası Adalet Divanında (UAD), İsrailin işgal ettiği Filistin topraklarındaki uygulamalarının hukuki sonuçlarına ilişkin danışma görüşü duruşmaları devam ediyor. Hollandanın Lahey kentindeki Barış Sarayında düzenlenen duruşmaların ikinci gününde Güney Afrikanın Hollanda Büyükelçisi Vusi Madonsela İsrailin Filistini işgaline karşı ülkesinin argümanlarını sundu. İşgalin 50 yıldan fazla sürdüğünü vurgulayan Madonsela, Bu uluslararası toplumun hiçbir tepkisi olmadan, uluslararası hukuka aykırı olarak gerçekleştirildi dedi. Madonsela, İsrailin yaygın ve sistematik insan hakları ihlallerine karşı on yıllardır süren dokunulmazlığı şimdi değilse ne zaman sona erecek? Dünya 106 gün boyunca Gazzeye yönelik acımasız saldırıları dehşetle izledi. İsrailin Gazzeye yönelik son askeri eylemindeki şiddetin vahşeti ve 26 Ocak kararı dahil uluslararası hukuku ihlal etmesi, Filistinlilere karşı eylemlerinde kendisini dokunulmaz gördüğünün en açık göstergesidir. Eylemleri daha fazla ahlak dışı ve kan dökülerek gerçekleşiyor şeklinde konuştu.
Filistinlilere yönelik ayrımcılığa dikkat çeken Madonsela, "Biz Güney Afrikalılar olarak, İsrail rejiminin insanlık dışı ayrımcı politikalarını ve uygulamalarını, ülkemdeki siyahi insanlara karşı kurumsallaştırılan apartheidın (ırk ayrımı) daha aşırı bir biçimi olarak görüyor, duyuyor ve derinden hissediyoruz" ifadesini kullandı.
İsrail, soykırım yapıyor
Suudi Arabistanın Hollanda Büyükelçisi Ziad bin Maashi al-Atiyah ise konuşmasında İsrailin uluslararası hukuku ihlal etmesi nedeniyle hesap vermesi gerektiğini söyledi. Atiyah, İsrailin meşru müdafaa hakkına sahip olduğu iddiası gerçekleri çarpıtıyor. Filistin halkını her türlü hayatta kalma olanağından mahrum bırakmak hiçbir şekilde haklı gösterilemez şeklinde konuştu. İsrailin Filistinlileri tek kullanımlık nesne olarak gördüğünü belirten Atiyah, İsrail, Filistin halkına soykırım yapıyor dedi.
İsrailin ateşkes çağrılarını ve mahkemenin ihtiyati tedbir kararını görmezden gelmeye devam ettiğini vurgulayan Atiyah, BM Güvenlik Konseyi tarafından defalarca kınanmasına rağmen, yasa dışı yerleşimleri genişleterek ve Filistinlileri evlerinden sürerek bir Filistin devleti kurulmasını imkansız hale getiriyor diye konuştu. İsrailin yasadışı yerleşimleri genişletme niyetini açıkça söylediğini ifade eden Atiyah, İsrailin kutsal Kudüs kentini bölünmez başkent ilan etmesi, Filistin halkının kendi geleceğini tayin etme hakkını küçümsediğini gösteriyor dedi.
Batı Şeriadaki yerleşim sayısı 520 binden 700 bine çıktı
Cezayirli Hukukçu Ahmed Larabada mahkemede ülkesinin argümanlarını sundu. İsrailin tasarladığı teorik görünümlerle Cezayirin gördüğü gerçeklik arasında şiddetli bir zıtlık olduğuna dikkat çeken Laraba, 1948de oluşturan ve halen devam eden durumun işgal kavramının suiistimal edildiğini açıkça ortaya koyduğunu söyledi. Batı Şeriada İsrail hukuk kurallarının oluşturulması ve planlı askeri işgalin birbirini takip eden aşamalarının sömürgeleştirmenin başlangıcını takip ettiğini ifade eden Laraba, Batı Şerianın en dikkat çekici özelliği, 2012 ile 2022 yılları arasında yerleşim birimlerinin kurulmasındaki olağanüstü artıştır. Yerleşim sayısı 520 binden 700 bine çıkmıştır dedi.