Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Ey NATO sen ne zaman olacak da yanımızda yer alacaksın"

inegolonline.com'a Google'da abone olun Google News
Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Ey NATO sen ne zaman olacak da yanımızda yer alacaksın
11 Mar 2018 / Paz 15:12
/ 49 Kez Okundu
| |

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Şu anda Suriye’de bu olaylar olurken ey NATO sen ne zaman olacak da yanımızda yer alacaksın? Sürekli terör örgütleri oradan bizi taciz ediyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Şu an da Suriye’de bu olaylar olurken ey NATO sen ne zaman olacak da yanımız da yer alacaksın? Sürekli terör örgütleri ora dan bizi taciz ediyor. Suriye rejimi aynı şekilde bu yollara başvuruyor. Peki, sen ne zaman ortaya çıkacaksın. Sürekli ben, arka daşlarım bunları mı söyleyecek. Ama maalesef şu ana ka dar olumlu bir ses ve söz yok" dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Ge nel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Bolu İl Teşkilatı 6. İl Olağan Kongresi’ ne katıldı. Karaçayır Mahallesi’ndeki Karaçayır Spor Salonu’n da gerçekleştirilen kongrede Erdoğan’a, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, AK Parti Ge nel Başkan Yardımcıları Hayati Yazıcı, Mustafa Ataş ile Ravza Kavakcı eşlik etti.
Büyük bir coşkuyla salona giren Erdoğan, "Kongremizin Bolu ile birlikte ülkemiz, milletimiz ve demokrasimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Bolu 16 Nisan halk oylamasın da yüzde 62’lik ’evet’ oranıyla, Cumhurbaşkanlığı seçiminde de yüzde 66’lık destekle yanımız da yer almıştı. Bolulu tüm kardeşlerime özellikle teşekkür ediyorum. Bizim Bolu’den beklentimiz daha büyük. 2019 yerel ve hükümet sistemi seçimlerinde Bolu’yu çok daha üst sıralar da görmek istiyoruz. Mavi berelileri de bura da aman ha yalnız koymayın. Ana kademe 2019’a ka dar kapı kapı dolaşmaya hazır mıyız? Kadın kolları 2019’a ka dar her eve girmeye, her gönüle dokunmaya, her eli sıkmaya hazır mıyız? Sevgili gençler 2019’a ka dar liselerden, üniversitelere, öğrencisinden çalışanına ka dar tüm gençlerimize ulaşmaya hazır mıyız? İşte özlediğimiz, görmek istediğimiz Bolu budur" diye konuştu.

"Fatih Sultan Mehmet kara dan gemileri yürüttüyse onun torunları olarak biz de denizin altın dan Marmaray’ı inşa ettik"
Fatih Sultan Mehmet’in kara dan gemileri yürüttüğünü hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dışarı da bunun iki misil kongreye gelen vardı. Onları selamlama dan içeriye giremezdik. Onları da selamladık. Ama ben bugün Bolu’yu gerçekten daha farklı gördüm. Fakat inanın şu an da ülkemin her yanı ay nen böyle. Dün Mersin’deydim, Antalya’ daydım. Biraz sonra Sakarya’ da olacağım. Biliyorum ki Sakarya’ da böyle. AK Parti milletimize aşık. AK Parti bu vatana aşık. Sizin aşkınız zaten bizi deli diva ne etti. Aşkınan yürüyen yorulur mu? Onun için yorulmadık. Onun için bu yol da gece gündüz demedik yürüdük. Uzun ince bir yol dayız gidiyoruz gündüz gece dedik ve gidiyoruz. Biz bu aşkla Ferhat olduk, milletimiz Şirin oldu. Dağları delerek Şirin’e ulaştık. Bolu dağını kimse delemiyordu ama biz deldik. Onlar ne diyorlardı, ’burayı patates deposu mu yapsak, yoksa doğalgaz mı pompalasak.’ Biz siz ne diyorsunuz dedik. Buralar daki trafik kazalarıyla nice canlar gitti. Onları unutmuyoruz. Biz bu dağı deleriz dedik ve deldik. Ve şimdi oralar dan bir ucun dan girip bir ucun dan geçiyor. Öbür tarafta Şirin’e ulaşıyoruz. Fakat biz ne dağları deldik. Türkiye’nin ge nelinde geldiğimizden bu yana açmadığımız tü nel kalmadı. Yeri geldi tü neller açtık, yeri geldi denizin üzerinde köprüler yaptık. Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır toprak uğrun da ölen varsa vatandır. Bayrakları başörtüsü yapan kızlarımızı kutluyorum ve tebrik ediyorum. Onunla da kalmadık. Sadece köprü bize yetmez. Tuttuk Marmaray’ı yaptık. Benim ec dadım Fatih sultan Mehmet kara dan gemileri yürüttüyse onun torunları olarak biz de denizin altın dan Marmaray’ı inşa ederiz dedik. Ve Marmaray’ı yaptık. Şu ana ka dar milyonlar denizin altın dan geçti. Yetmedi biz dedik ki araçların da denizin altın dan geçmesi için bir tü nel yapalım. Ve Avrasya tü nelini yaptık. Şimdi denizin altın dan araçlar da geçiyor. Neden işte bize bu yakışır da onun için" diye konuştu.

"Sefer görev emriyle önce ben yola çıkarım"
Salon da erkeğiyle kadınıyla katılımcıların büyük bir çoğunluğunun askeri kıyafet ve mavi bere taktığını gören Erdoğan, "Bizi Afrin’e götür" sloganlarına da şu yanıtı verdi:
"Her gün ben komuta kademesiyle, Ge nelkurmay Başkanımla ’ihtiyaç var mı’ diyorum. Verdiği cevap, ’Sayın Cumhurbaşkanım olsa bunu size söylerim, ordumuz Evelallah şu an da yolun da kaim, daim devam ediyor cevabını alıyorum. Herhangi bir sıkıntı olduğu zaman sefer görev emrini ilan ederiz. Önce ben yola çıkarım ardın dan da beraber yürürüz. "

"Ülkemizi hedef alan şer o daklarının hedefi AK Parti olmuştur"
Vesayetçilerden, darbecilere, terör örgütlerinden, dış güçlere ka dar Türkiye’yi hedef alan şer o daklarının hepsinin hedefinin Ak Parti olduğuna dikkat çeken Erdoğan, şöyle devam etti:
"AK Parti milletimizle yol yürümüş bir partidir. Türkiye’yi yolun dan, rotasın dan, rayın dan çıkartmak isteyen hedeflerinden uzaklaştırmak isteyen herkes önce bizim üzerimize yürümüştür. Partimizi kapatmaya gayret ettiler. Ne oldu olmadı. Çünkü onlar bir şeyi bilmiyordu. Onlar zan nediyordu ki ’Biz hesabı yaptık, tezgâhı kurduk, hemen AK Parti’yi kapattık bitti’ diyorlardı. Anayasayı değiştirme gücü ne sahip bir partiyi kapatmaya çalıştılar. Ama hesap tutmadı. Çünkü hesapların üzerinde bir hesap vardı. Kaderin üzerinde bir kader vardı. Ve Allah bu hesapları da bozdu. En büyük hesap Allah’ın hesabıdır. Karşılaştığımız onca kumpasın maruz kaldığımız onca provokasyonun, uğradığımız haksızlığın ve hatta yer yer hukuksuzluğun üzerinden milletimizin desteği sayesinde geldik. Ülkemize ve milletimize olan borcumuzu da çalışarak, hizmet ederek, yatırım yaparak, proje üreterek, eser inşa ederek ödemenin gayreti içinde olduk. Bu anlayışıyla geçtiğimiz 15 yıl da Bolu’ya da 11 katrilyon yatırım yaptık. Eğitimde öğretimde 800’e yakın dersliği, yükseköğretim yurtlarını hizmete soktuk. Bu yıl merkezde 2 bin 800 kişilik, önümüzdeki yıl Gerede’de 300 kişilik yeni yurtları hizmete alacağız. İnşa ettiğimiz 13 spor tesisiyle, gençlerimizin rahat ve düzenli şekilde spor yapabilmesini sağladık. Sağlıkta 16 tesisi tamamladık. Halen 13 tesisin inşası sürüyor. Toplu konutta 5 bin 441 konutta şehrin çehresini değiştirdik. Bolu’nun bölünmüş yol uzunluğunu 300 kilometreye çıkardık. 155 bin dekar alanı sulayacak tekke barajı ile birlikte üç barajın inşaatı da sürüyor. Dedeler ve Hasanlar Barajlarının inşasına da yakın da başlıyoruz. Bolu gerçekten hayranlık verici tabiat güzellikleri ne, ormanlara ve milli parkalar sahip şehrimiz. Allah’ın bu nimeti karşısın da ne ka dar hamd etsek azdır. Yedigöller, Abant ve Gölcük Tabiat Parkları başta olmak üzere Bolu’nun sahip olduğu güzellikleri tüm ülkenin hizmeti ne sunmak için çalışıyoruz. Hem İstanbul’a, hem Ankara’ya mevcut yakınlığı, Bolu’nun imkânlarının değerlendirilmesini de kolaylaştırılıyor. Artık bu güzelliklerin günü birlik turizmin ötesi ne taşımamız gerekiyor. Yılın 365 ve haftanın 7 günü ne yayılmış bir turizm hareketliliği için üzerimize düşeni yapmalıyız. Halen hafta da 2 günlük konaklama ortalaması ile 1 milyona yaklaşan turisti ağırlayan Bolu’nun her adımın da yanın da olduğumuzu belirtmek istiyorum. Biz bir yan dan ülkemizin 81 vilayetini işte bu şekilde eserlerle, hizmetlerle, yatırımlarla donatırken diğer yan da da istiklalimize ve istikbalimize yö nelik tehditlerle mücadele ettik. Afrin mücadelesinde bu günkü rakam 3 bin 300 teröristi etkisiz hale getirdik. Mücadele devam ediyor. Kararlılıkla devam ediyor. Biz de kimini söyleyebildiğimiz kimini söyleyemediğimiz pek çok şey yaşadık. Önümüze hangi engellerin çıkarıldığını, ayağımıza hangi tuzakların kurulduğunu anlatmaya kalksak Bolu dağını aşar. Milletimiz dirayetiyle hep hakkın yanın da, haklının yanın da yer almıştır. 15 yıllık ikti darımızı başka şeylere değil milletimizle birlikte hakkın ve haklının şanın da saf tutmamıza borçluyuz."

"Terör örgütleri kimi zaman nöbetleşe kimi zaman topyekûn saldırıya geçtiler"
Terör örgütlerinin nöbetleşe ve topyekûn saldırıya geçtiğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Son 4-5 yıl hepimiz için gerçekten çok zor ve yoğun geçti. Terör örgütleri kimi zaman nöbetleşe kimi zaman topyekûn saldırıya geçtiler. Gabar’ da, Tendürek’te, Besler deresinde geçtiler. Kandil’den i dare ettiler. Dedik ki ’inleri ne gireceğiz.’ Ne oldu girdik. Kaçacak delik arar hale geldiler. İşte birileri Penisilvanya’ya kaçtı. Kimileri onun ora daki devasa çiftliğinde kimileri Avrupa’nın değişik ülkeleri ne tokaçtı. Onlar kaçacak biz kovalayacağız. Yurt dışın dan üleşimize yö nelik tacizlerde zirveye çıktı. Sokakların terörize edilmesinden, mahallelerin çukurlarla kesilip emsali görülmeyen engellerle karşılaştık. Devletin tüm kritik kurumlarına yerleştirilmiş tüm FETÖ ardı ardına geçtikleri darbe teşebbüsleri bizi gerçekten haf salımızı aşan durumlarla bıraktı. Kimileri hayırla, ibadetle meşgul olduğu görülürken diğer yan dan böylesi iha netin içi ne düşebileceği ne asla ihtimal vermedik. Rabbimizin sizin hayır bildiklerinizde şer emri mucizesi bura da da kendini gösterdi. Türkiye 17-25 Aralık ve 15 Temmuz süreçlerinde daha tehlikeli hale gelmeden bertaraf ettik. Düşünün 251 şehit verdik, 2 bin 193 gazımız oldu. Gazilerimize inşallah şifalar lütfetsin" diye konuştu.

"Terör koridoru oluşturmak isteyenler maskelerini indirip niyetlerini ifşa ettiler"
Suriye ve Irak sınırları boyunca terör koridoru oluşturmak isteyenlerin yüzlerindeki maskeleri indirip niyetlerini ifşa ettiklerini ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:
"Ülkemizi ve milletimizi esir etmek, ezanımızı susturmak, bayrağımızı indirmek için bu saldırılarımızı boşa çıkartır çıkartmaz hemen bir başka tehdit başımıza musallat edildi. Suriye ve Irak sınırları boyunca bir terör koridoru oluşturmak isteyenler maskelerini indirip niyetlerini ifşa ettiler. Bunun üzeri ne hemen kararlı bir şekilde harekete geçtik. Kim senin ummadığı, ihtimal vermediği operasyonları başlattık. Ülkemizin de içinde bulunduğu bölgede uygulanmaya çalışılan plan bizim işbirliği yaptığımız güçleri gözden geçirmeye mecbur bıraktı. Müttefikimiz hatta dostumuz dediğimiz güçlere bakışımızı bize söyle nen sözlere değil saha daki eylemlere göre yeniden belirledik. İçinde bulunduğumuz NATO’nun en güçlü üyesiyiz. Herhangi bir yerde bir sıkıntı olduğu zaman NATOdan bize bir görev olduğun da yeri geldi Balkanlar da olduk, yeri geldi Somali’de olduk, yeri geldi Afganistan’ da olduk. Biz bütün buralar da olurken şu an da Suriye’de bu olaylar olurken ey NATO sen ne zaman olacak da gelip bizim yanımız da yer alacaksın. 911 kilometre bizim sınırımız var. Sürekli terör örgütleri ora dan bizi taciz ediyor. Suriye rejimi aynı şekilde bu yollara başvuruyor. Peki, sen ne zaman ortaya çıkacaksın. Sürekli ben, arka daşlarım bunları mı söyleyecek. Ama maalesef şu ana ka dar olumlu bir ses ve söz yok. Aynı şekilde diğer bir takım hususlar da çıkarlarımızın çatıştığı kimi başka güçlerle de bölgedeki fiili durumlar çerçevesinde ortak hareket etmenin yollarını aradık. Elbette bu çabaların içinde çok ciddi sıkıntılar ve engellerle karşılaştık. Ama milletimizin 15 Temmuz’ da koyduğu iade öyle güçlüydü ki kim senin bu kıyam karşısın da direnme şansı kalmadı. Önce Fırat Kalkanı harekâtıyla terör koridorunun bağrına adeta bir hançer sapladık. 3 bin DEAŞ’lıyı oralar dan derbest ettik. Kuzey Irak’ta ora daki oyunu da bozduk. Şimdi de Afrin bölgesinde Zeytin Dalı Harekatı’nı yürütüyoruz. Bölgede teröristlerden arındırdığımız alanın büyüklüğü bin kilometre kareye yaklaşıyor. Tabii ki bu mücadele bedelsiz olmuyor. Terörle mücadelede, 15 Temmuz’ da, sınır harekâtlarımız da bedel ödedik. Biz bin yıldır bu toprakları kanlarımızla sulayarak vatanımız hali ne getirdik. Tüm şehitlerimize bir kez daha Allah’tan rahmet, milletimize sabır ve gazilerimize şifalar diliyorum. Bugünkü özgürlüğümüzü ec dadın dün yaptığı fe dakarlıklara borçluyuz. Bugünde biz bu fe dakarlığı yapacağız ki bizden sonrakilere güvenli, güçlü, huzurlu, müreffeh bir Türkiye bırakalım. Rabbim istiklali ve istikbali için gerektiğinde canını ortaya koyan milletten Allah razı olsun."

"Topraklarımız 780 bin kilometre kare. Biz buraya 18 milyon kilometre kareden geldi"
Türkiye’nin sınır içi ve dışın daki operasyonlarının amacının ortak olduğuna dikkat çeken Erdoğan, "Türkiye’nin gerek sınırları içinde ve ötesinde yaptığı operasyonların amacı orta dadır. Haklıya hakkını, hai ne de cezasını vermekten ibarettir. Bu ülkenin ve bu milletin canın dan aziz bildiği değerlere karşı yapılan saldırılar karşısın da susup oturmak bize yakışır mı? Birliğimizi beraberliğimizi, vatanımızı savunmak bizim namus borcudur. Asıl bunu yapmazsak milletimizden aldığımız ema nete sahip çıkmazsak ne milletimizin karşısına başımız dik çıkamayız. Türkiye yıllarca ne ben kimseye dokunayım, ne de kimse bana dokunsun diyen i dare-i maslahatçılar dan çok çekti. Ülkesi ne âşık işa damları çıktı. Fabrika kurdu, uçak yaptı, silah yaptı. Kimileri çıktı eserler verdi, gayret ortaya koydu. Sonra başka birileri çıktı silindirle ezercesi ne bunları yaptı. Kimi menfaat için, kimi iha net için taammüden yaptı. Bu iha nete karşı çıkması gereken siyasetçilerimiz, yö neticilerimiz sırf kendi ikballeri ve beklentileri için hep seyirci kaldı. Şöyle bir geriye dönüp baktığımız da 2. Dünya Savaşı’n da beraber yola çıktığımız ülkelerin fersah fersah önümüzde olduğunu görüyoruz. Bizim topraklarımız 780 bin kilometre kare. Biz buraya 18 milyon kilometre kareden geldik. Devamlı kaybettik, devamlı verdik. Kimse o kaybedenlere nasıl bu toprakları kaybettik diye sordu mu? Dik duracağız. Biz ikti dara geldiğimizde attığımız her adım da bize olmaz, yapamazsınız, başarmamızsınız, haddinizi aşmayın dediler. IMF ile masaya oturduk, ’Paranı al ama bizi yö netmeye kalkma. Türkiye’yi yö netecek olan benim’ dedi. 2013’te 23.5 milyar dolar borcumuzu tamamen bitirdik, sonra IMF bizden 5 milyar dolar borç istedi. Bugün borç alan yarın da emir alır. Bunlar zaten o mantıkla çalışıyor. Merkez Bankamızın döviz rezervi şimdi 129 milyar dolar civarın da dolaşıyoruz. Şimdi hamdolsun 160 milyar dolar ihracatımız var. Sadece bu değil ki, artık savunma sanayinde yüzde 60-65 yerli üretim yapıyoruz. Artık bizi kapıların da silahlı, silahsız İHA almak için müracaat ettiğimizde süründürenler, şimdi artık biz kendimiz üretiyoruz. Hepsini de biz kendimiz üretir hale geldik. Hani olmaz diyorlardı, bak oldu işte. Yanlış komşular, bizi mülk sahibi yaptılar. Daha neler olacak neler. Olmaz dedikleri ne varsa hayata geçirdik. Başaramazsınız dedikleri ne ka dar mücadele varsa hepsinin de içi ne adeta gözü kapalı daldık. Haddinizi aşmayın diyenlere hadlerini bildire bildire bugünlere geldik. Türkiye Marmaray projesi ne başladığın da pek çokları du dak bükmüştü. ’Yapamazlar, edemezler’ dediler. Ne oldu yaptık" şeklinde devam etti.

"2023’de 150 milyon kapasiteli havalimanını açıyoruz"
Yıllık kapasitesi 90 milyon olacak olan havalimanı hakkın da bilgi veren Erdoğan, "Şimdi dünyanın en büyük bilemedin ilk üç içerisindeki havalimanını açıyoruz. Yıllık kapasitesi 90 milyon, 2023’te bu 150 milyona çıkacak. Bununla da kalkmıyoruz. Kanal İstanbul’u açıyoruz. Onun da ihalesi yapılıyor. Dünyaya en ileri teknolojide bir kanal yapıyoruz. Bunu da sizler de göreceksiniz, bizler de görecek ve yaşayacağız. Yapacağız, bize bu yakışır. Muasır medeniyetler seviyesinin üzeri ne çıkmak böyle olur, lafla olmaz. Öyle terör estirerek, terörize ederek, bu şekilde parlamentoya girerek bir yere varamazsınız. Onlarla kol kola girerek bir yere varamazsınız. Bunlar için önce bu millete aşık olacaksınız. Bu vatana aşık olacaksınız. Ve sizin bu aşkınız Allah’ın izniyle bu yatırımların da neticeye ulaşmasını sağlayacaktır. Dün bize du dak bükerek bakan birileri bugün Türkiye’nin bu işlerin nasıl yapıldığına şaşıyorlar. Ziyaretimize gelen liderler şaşkınlıklarını ifade ediyorlar. Bakıyorsunuz bir başkası, ’10 sene önce geldiğimde İstanbul başkaydı, bugün bir başka’ diyor. Dert, dert, dertli olmak. Bolu’nun 20 yıl öncesinde böyle miydi? Daha da başka olacak. Daha çok şaşıracaklar. Kendilerini dev aynasın da görenler 2023 hedeflerinde herhalde du dakları uçuklayacaktır" şeklinde konuştu.

"Elde ettiğimiz her başarı bizimle birlikte dostlarımızın da yüzünü güldürüyor"
Özellikle savunma sanayindeki gelişmeleri değerlendiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin teknolojik alan daki başarısının dost ülkelerin de yüzünü güldürdüğü ne dikkat çekerek sözlerini şöyle tamamladı:
"Son dö nemde yaşayacağımız hadise bir gerçeği adeta yüzümüze şamar gibi çarpıyor. Eğer bölgenizde ve dünya da söz sahip olmak istiyorsanız hiçbir konu da kimseye muhtaç olmayacaksınız. Nasıl olsa filanca yerde bunun hazırı var, öyleyse uğraşmaya gerek yok demek bizi hürriyetimizden mahrum edecek noktaya götürür. Elin oğlu en kritik an da musluğu keser. Hele hele savunma sanayi gibi kritik alanlar da bu durumun maliyeti çok ağırdır. Bir an da telsizler sustu. Buna susturma harekatı derler. Susunca askerimiz telsiz muhaberatını yapamadı. O bize Aselsan’ı kazandırdı. Biz geldik bu sefer bu kendi tesislerimizi kurduk. İnsansız hava araçları konusu da böyle oldu. Türkiye olarak bu araçların en iyisini yapan ülkelere gittik. Talip olduk, yok dediler vermediler. En son birisini ikna ettik. Her biri 30 milyon dolar. Şimdi biz onun çok çok altın da bunu üretiyoruz. Tamir bakım, parça falan da vermiyor. En kritik an da vermiyor. Şimdi bunlar artık yapılıyor. Bu işi yapanlar o genç mühendislerimiz şimdi arazide. Askerimizle yan yana, el ele birlikte. İsrail gelir de senin askerinle zor günde yan yana durur mu? İşte onun için kendi ne yeteceksin. Şimdi kendimize yetiyoruz. Aynı yöntemi diğer savunma sanayi ürünlerinde de kullanıyoruz. Yüksek teknolojiye dayalı üretimleri uzun zaman da olsa Allah’ın izniyle yapacağız. Sabırlıyız, her konu da. Tasarım dan araştırma geliştirmesi ne, yazılım dan donanımına, testinden fiilen kullanımına ka dar bu işleri de başaracağız. Biliyorsunuz bu konu daki kararlılık dağları bile aştırır. Bunu da yapacağız. Elde ettiğimiz her başarı bizimle birlikte dostlarımızın da yüzünü güldürüyor. Bu tür ürünlere sahip ülkeler öylesi ne tekel oluşturmuş ki hem maddi hem de siyasi olarak adeta kök söktürüyor. Biz de kullanım aşamasına getirdiğimiz her ürünü dostlarımızla paylaşıyoruz. Bugün geldiğimiz yer her şeyden önce milletimizin başarısının ifadesidir. Yanı sizin ifadenizdir. İnşallah 2019 seçimleriyle birlikte hem yeni yö netim sistemimizle, hem de tazeleyeceğimiz mücadele azmiyle ülkemizin önünde bambaşka dö nem açacağız. Bolu’ya da çok büyük görev düşüyor. AK Parti olarak ak kadrolar olarak yeni dö nemde de ülkemizi yö netme sorumluluğumuzu hakkıyla yeri ne getirmek için gece gündüz çalışmak zorun dayız. Ben sizlere güveniyorum."
Erdoğan’a kongrede günün anısına çeşitli hediyeler verildi.


Duyuru
İnegöl'ü Whatsapp'a getirdik WHATSAPP KANALINA ABONE OL
Reklam
Yorum yapan kullanıcılarımız Kullanıcı Sözleşmesi'ni kabul etmiş sayılır.