Gülbahçe mahallesinde yapımı tamamlanan caminin açılışınan Ak Parti Bursa milletvekili adayı Hüseyin Şahin , Bursa Valisi Münir Karaloğlu ve ilçe protokolü katıldı.
Kılınan Cuma namazının ardından yapılan açılış programı istiklal marşını ve Kuran-ı Kerim’in okunması ile başladı.
Programın açılış konuşmasını yapan Cami Derneği Mehmet Bayrak Yaklaşık 450 kişilik caminin maliyeti 940 Bin TL’ye 10 ay gibi bir sürede tamamlandığını söyledi.
ÇALIŞMALAR SÜRÜYOR
Büyükşehir kanunundan 1 yıllık süreçte hiçbir şey hissedilmemiş olabileceğini ifade eden İnegöl belediye başkanı Alinur Aktaş “Köylerimizin kalitesi yükselecek inşallah buralara asfalt getireceğiz. Büyükşehir yasası ile birlikte köylerimiz es günlerdeki gibi cıvıl cıvıl olacak dedi.”
EZAN VE BAYRAK KİMLİK KARTIMIZDIR
Ezan ve bayrağın Türk milletinin kimlik kartı olduğunu ifade eden Kaymakam Ali Akça “Ezan sesi minarelerde yükselir bizim insanımız için camiler, minareler ve bayrak kimlik kartı gibidir. Bizim insanımız kimliğine sahip çıkmayı sever. Bu kocaman cami için emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Güzel dinimizin bütün güzellikleri burada yaşasın yaşatılsın hemde öğretilsin” dedi .
O GÜNLERDEN ESER KALMADI
Ak Parti Bursa milletvekili Hüseyin Şahin Başörtüsü zulmüne değinerek “Camideyken, Başörtüsü zülmü ile kızlarımızın okula alınmadığı günler geldi aklıma. Bir cami bir mihrap bir hoca beni çok eskilere götürdü. Sonrada hamd ettim şükrettim. Bugün o günlerden eser kalmadı” dedi.
GÜLBAHÇELİLERDEN YARDIM İSTİYORUM
Kendi köyüne cami yaptırdığını ifade eden Karaloğlu caminin 5 senede bitmediğini ifade ederek 10 ayda cami bitiren Gülbahçeli’lerden yardım isterken “10 ay gibi kısa süre zarfında böylesine güzel bir camiyi mahallemize kazandıran, emeği geçen herkesi yürekten kutluyorum. Camiler, bulundukları yerlerde Müslümanların yaşadığını gösterir en önemli mabetlerdir. Camileri sadece ibadet edilen mekân olarak görmeyin. Camiler İslam toprağı olduğunu gösteren en önemli tapu belgesidir. Gülbahçe mahallemiz ve İnegöl’de yaşayan vatandaşlarımızın çoğu, Batum’dan Rus zulmü altında dinlerini, örf-adet ve geleneklerini yaşayamadıkları için göçenlerden oluşuyor. Bugün Batum’a gittiğinizde orada uzun yıllar Müslüman kimliğiyle yaşayan atalarımızın izlerinden, cami, minare olarak kalıntıları görmeniz mümkün değil. Ben umarım bu güzel, yeşillikler içinde camimiz hayırlara vesile olur, köylerimizin mahallelerimizin cazibesi daha da artar ve insanlar şehirlerin stresinden, kalabalığından uzaklaştırıp buralarda yaşarlar” dedi.
