Corona virüsünün ülkemizde de görülmesinin ardından çeşitli tedbirler alınmaya başlandı. İnegöllü Diyetisyen Çiğdem Cılum konuyla ilgili açıklama yaparak, “Anahtar kelime ‘Bağışıklık’” dedi.
Corona virüsünün ülkemizde de görülmesinin ardından bağışıklık sistemini güçlendiren yiyecek ve içecekler merak konusu olmaya başladı. Birçok hastalığa karşı önlem alma yolunun sağlıklı yiyecek ve içeceklerden geçtiğini belirten Diyetisyen Çiğdem Cılum, İnegöllü vatandaşları beslenme konusunda uyardı. Cılum,”Bağışıklık sistemini ne kadar güçlü tutarsak corona virüs ya da başka bir virüs fark etmez vücudumuzun savaş gücü o kadar yüksek olur” diyerek bağışıklık sistemine dikkat çekti.
Çiğdem Cılum yapmış olduğu açıklamada şu ifadeleri kullandı;
ANAHTAR KELİME ‘BAĞIŞIKLIK’
“Gündemimizde herkesi endişeye düşüren bir Corona Virüs salgını mevcut. Koronavirüs salgını riskinin dünyada en yüksek düzeye yükselmesiyle beslenme konusunda bilinçlendirme daha da önemli hale geldi. Bu salgından korunmak için anahtar kelime tabi ki “bağışıklık”. Bağışıklık sistemimizi ne kadar güçlü tutabilirsek, corona virüs ya da başka bir virüs fark etmez, vücudumuzun savaş gücü o kadar yüksek olur. Salgından korunmak ve bağışıklık sistemini güçlü tutmanın en önemli yollarından biri besinlerden geçiyor. Bağışıklığımızı güçlendirmek için ilk olarak besin çeşitliliğini artırmalıyız. Her besinin kendine özgü besleyiciliği mevcuttur. Besin çeşitliliği arttıkça hastalıklardan korunma kalkanımız güçlenecektir.”
YETERLİ UYKU
“Yeterli uyku (günde 7-8 saat), stresten uzak durmak, egzersiz yapmak, hijyen kurallarına uymak, sigara ve alkol kullanmamak, beslenme çeşitliliğini artırarak bağışıklığı artırmak özetle sağlıklı bir yaşam tarzını benimsemek ilk basamakta yapmamız gerekenler arasında yer alır.”
A, C, E VİTAMİNLERİ ÖNEMLİ
“Bağışıklık sistemi söz konusu olduğunda ön plana çıkan öğeler ise A, C, E vitaminleri oluyor.
A vitamini, özellikle solunum sistemi yolu enfeksiyonlarından koruyucu rolüyle etkisi olan bir vitamindir. Hayvansal kaynakları arasında karaciğer, yumurta, süt ve tereyağı yer alırken bitkisel olarak ise özellikle, koyu yeşil yapraklı sebzeler (ıspanak, pazı vb) ile turuncu renkli (havuç, kış kabağı vb.) sebzeleri tüketeceğiniz bir diyetin; A vitamini ihtiyacınız konusunda yeterli olacağına emin olabilirsiniz.”
“En temel koruyucularımızdan olan C vitaminini, suda eriyen ve vücudumuzda depolanamayan bir vitamin olduğu için günlük olarak almamız gerekiyor. Beslenmedeki C vitamini deposu gıdalarımız ise; taze sebze ve meyveler.portakal, mandalina, greyfurt, kivi, çilek, kavun, Trabzon hurması, kırmızı biber, yeşil biber, koyu yeşil yapraklı sebzeler, domates,patates, lahana, brokoli gibi C vitamini içeren sebze ve meyveleri mevsimine göre beslenmenize dahil etmeyi unutmayın.
E vitamini de bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde etkilidir. Soğuk algınlığı ve diğer enfeksiyonlara karşı vücut direncini arttırmaktadır. E vitaminin iyi kaynakları olan; yeşil yapraklı sebzeler , kuru baklagiller ve fındık, ceviz gibi yağlı tohumlardır.”
KALİTELİ PROTEİN TÜKETİN
“Süt, yoğurt, yumurta, balık, hindi ve kırmızı et gibi kaliteli protein kaynaklarını iyice pişirerek, taze ve mevsiminde meyveleri, özellikle sülfür ve terpenden zengin lahana, karnabahar, soğan, sarımsak, turp, roka gibi sebzeleri, tam tahılları, çeşitli bakliyatları içeren beslenme immün sistem hücrelerini güçlendirerek solunum yolu enfeksiyonlarına karşı korunmada büyük role sahiptir.”
YETERLİ SIVI ALIMI ŞART
“Vücut ısısını dengede tutabilmek için bol sıvı alımı gerekmektedir. Yeterli sıvı alımı vücutta oluşan toksinlerin (zararlı öğeler) atılması, vücut fonksiyonlarının düzenli çalışmasında, metabolizma dengesinin sağlanmasında ve vücutta pek çok biyokimyasal reaksiyonun gerçekleşmesinde son derece önemli rol oynamaktadır. Bu nedenle, her gün en az 2-2.5 litre su içilmelidir.”
ŞOK DİYETLER ZARARLI
“Omega-3 alımı hem vücudun savunma sistemine katkıda bulunacaktır hem de iltihaplanmayı azaltmaya yardımcı olacaktır. Balık, ceviz, keten tohumu gibi omega-3 ten zengin besinleri hayatınıza ekleyin. Bilinçsizce uygulanan, yeterli ve dengeli olmayan beslenme programları, özellikle çok düşük kalorili şok diyetler; metabolizmayı her anlamda hırpalar ve sizi hastalıklara açık konuma getirir. Bundan dolayı uzak durulmalıdır.”
