Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz, Suriye ile ilgili uluslararası konferans önerisinde bulunarak, "Bölgede etnik ve mezhep çatışmasını giderebilmek ve tansiyonu düşürebilmek, taşeronlaşmayı engellemek amacıyla Türkiye, İran, Suudi Arabistan, Mısır, Pakistan ve Afganistan’ın öncelikle yer alacağı bölgedeki diğer ülkelerin de katılım sağlayacağı bir konferans yapılmalı" dedi
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz, Suriye ile ilgili uluslararası konferans önerisinde bulunarak, "Bölgede etnik ve mezhep çatışmasını giderebilmek ve tansiyonu düşürebilmek, taşeronlaşmayı engellemek amacıyla Türkiye, İran, Suudi Arabistan, Mısır, Pakistan ve Afganistan’ın öncelikle yer alacağı bölgedeki diğer ülkelerin de katılım sağlayacağı bir konferans yapılmalı" dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz, TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Yılmaz, Kılıçdaroğlu’nun yarın akşam Strasbourg’a bir ziyaret gerçekleştireceğini söyleyerek, ayın 8’inde görüşmeleri olduğunu ve akabinde AKPM Genel Kurulu’na hitap edeceğini belirtti.
İsrail’in güvenlikli sınırlar içinde yaşamasını desteklediklerini ama Filistin’in de bir devlet olarak ortaya çıkması gerektiğini vurguladıklarını kaydeden Yılmaz, "Hükümetin Hamas nedeniyle ihmal ettiği El-Fetih ile ilişkilerini bir an önce düzeltmesi gerekir. Hükümetin Barzani ortaklığı bitti, Hamas ortaklığı bitti, Katar’la sorunlar yaşıyor. Bir an evvel bu dış politikayı gözden geçirmesi şart" ifadelerini kullandı.
Irak ve Suriye’de etnik ve mezhep eksenli çatışmaların devam ettiğini söyleyen Yılmaz, "Bölge etnik ve mezhep ekseninde sürtüşmelere sahne oluyor. Bunun ortadan kaldırılması gerekiyor. Yemen’de bir vekalet savaşı var. Bir tarafta Suudi Arabistan diğer tarafta İran var. Lübnan da keza öyle. Suriye de İran, Türkiye, Arabistan, Katar var. Dışarıdan müdahaleler bu ülkeleri bölüyor" şeklinde konuştu.
Uluslararası Konferans önerisinde bulunan Yılmaz, "Bölgede etnik ve mezhep çatışmasını giderebilmek ve tansiyonu düşürebilmek, taşeronlaşmayı engellemek amacıyla Türkiye, İran, Suudi Arabistan, Mısır, Pakistan ve Afganistan’ın öncelikle yer alacağı bölgedeki diğer ülkelerin de katılım sağlayacağı bir konferans yapılmalı. Sorunların çözümü konusunda fikirler ortaya serilmesi ve bölgenin daha fazla yıpranıp ufalanması önlenmelidir. İnanç ve etnik, mezhep merkezli çatışmalar. Bu sorunlar masaya yatırılmazsa, taraflarla bu konu görüşülüp adıl atılmazsa bu şiddet döngüsü ve sarmalı devam edecektir. Bu ülkelerin bir araya gelip eteklerindeki taşları dökmesi gerekiyor" dedi.
Suudi Arabistan’da prenslerin gözaltına alınmasına ilişkin soruya ise Yılmaz, "Genç prensin iktidara yürüyüşünü engelleyecek ne kadar taş varsa temizlemek istiyorlar. Veliaht prensin babasından sonra iktidara rahat geçebilmesi için önündeki engellerin tasfiye edilmesi operasyonudur. Bu konudaki ilk işaretleri prensin ılımlı İslama geçeceği açıklamaları olmuştu. Bu açıklamalardan rahatsız olan çevreler vardı. Bu çevrelerin bir şekilde tasfiye edilmesi amaçlanmıştı. Dünyanın en büyük ikinci petrol üreticisinde bu gelişmeler petrol piyasalarını ve yatırımcıları ciddi manada etkileyecektir. Bizim yaklaşımımız Suudi Arabistan’ın daha seküler bir yapıya kaymasıdır. Bizim söylediğimiz seküler sistem bu ülkelerdeki, toplumların daha açık hale gelmesi, şeffaflaşması, yönetimlerle halk arasında bir bağ oluşması. Bir bağ oluşmadığı zaman, yönetimler halka kendilerini sorumlu hissetmediği zaman o zaman başka odaklara yöneliyorlar" diye cevap verdi.
