Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “Esed, devlet terörü estirmiş aslında bir teröristtir
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “Esed, devlet terörü estirmiş aslında bir teröristtir. Böyle birisine kalkıp da, ‘Bu işi o götürebilir’ diyemeyiz. Bu, 1 milyona yakın öldürülmüş olan Suriyeli’ye haksızlık yapmış oluruz. Biz Türkiye olarak böyle bir şeyi tanıyamayız” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Tunuslu mevkidaşı Beji Kaid Essibsi ile düzenlediği ortak basın toplantısının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. ABD’nin Kudüs kararı ve BM Genel Kurulunda yapılan oylamanın ardından nasıl bir yol izleneceğine ilişkin soruya Erdoğan, “BM Güvenlik Konseyindeki A planıydı. Ama orada malum Güvenlik Konseyinde ABD’nin ters tutumu tek başına A planının, ‘dünya 5’ten büyüktür’ diyorum ya bunu boşa söylemiyoruz. Bir ülke BM Güvenlik Konseyini kilitleyebiliyor. Acaba bu 5 daimi üye içerisinde Müslüman bir ülke var mı? Yok. Öyleyse İkinci Dünya Savaşı’nın şartları içinde hazırlanmış olan bu BM Güvenlik Konseyinin reforma edilmesi lazım. Neden orada Tunus olmasın, niye biz olmayalım. Dönüşümlü olarak BM Güvenlik Konseyinde daimi üyelik hakkının, dünyadaki BM’de malum 196 ülke var, hepsinin burada 2 yılda bir yer alması lazım” ifadelerini kullandı.
“Filistin’in devlet olarak tüm dünyada tanınmasını çalışmalarını hep birlikte yürüteceğiz”
İkili görüşmelerde herkesin hak verdiğini ancak ülkelerin çekimser kaldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İkili görüşmede herkes ‘haklısınız’ diyor. Ama kimse sesini çıkaramıyor. Niye? ABD ne der, Çin ne der, Rusya ne der, Fransa ne der, İngiltere ne der? Böyle bakıyorlar. Gelin sesimizi hep birlikte çıkaralım. Bu bizim hakkımız, hakkımızı alalım. Bütünü ile attığımız bu adımda A planı, B Planı, C planı. B planı neydi? BM Genel Kurulu. BM Genel Kurulunda da ne yaptık, hedefe ulaştık. Zira BM Güvenlik Konseyinin ABD’nin olumsuz tutumuna karşı onurlu duruşu bir defa dolarla bu işin olmayacağı, tehditle bu işin olmayacağı ortaya çıktı. Filistin’in devlet olarak tüm dünyada tanınmasını sağlama çalışmalarını hep birlikte yürüteceğiz. Burada AB üyesi ülkelerin tutumu çok çok önemli. Gerek Mahmud Abbas, gerekse Arap Ligi Dönem Başkanı olarak Kral Abdullah olsun hepsinin de gayretleri var. Buradaki gayretlerimizi arttırarak bunu sağlamış oluruz diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
“Doğu Kudüs bizim için başkenttir”
“Doğu Kudüs’ün Filistin’in başkenti olması konusu bizim ortak irademizdir” diyen Erdoğan, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“İslam dünyası bu konuda hemfikirdir. Bu konuda fiili bir işgal var. Fiili bir işgal olması hasebiyle de tabelalarımızı asamıyoruz. Ama şuanda Türkiye olarak Filistin’de büyükelçi olarak görevlendirdiğimiz başkonsolosumuz var. Başkonsoloslukta büyükelçilik var. Fiili olarak bunu zaten ilan ettik. Doğu Kudüs bizim için başkenttir. Bunun arkasındayız. İslam dünyası da bunun arkasında. Ama şunu unutmayalım ki işgal altındaki Kudüs’te bunu uygulamaya sokabilmek mümkün mü değil mi? İsrail, şuanda kendisi çalışıyor kendisi oynuyor. 10 tane ülke ile dünyayı kalkıp da yanınıza alamazsınız, alamadınız da. Gerçek ortada. Bu konudaki kararlığımızı sürdüreceğiz.”
“Suriye’de huzur yok”
Suriye’ye değinen Erdoğan, “Suriye’de Esed ile yürümek kesinle mümkün değildir. Niçin? 1 milyona yakın vatandaşını öldürmüş olan Suriye’nin başkanıyla nasıl olacak da geleceği kucaklayacağız. Suriye’nin halkı böyle birisini başında görmek ister mi? Açık ve net söylüyorum Esed, devlet terörü estirmiş aslında bir teröristtir. Böyle birisine kalkıp da, ‘Bu işi o götürebilir’ diyemeyiz. Bu, 1 milyona yakın öldürülmüş olan Suriyeli’ye haksızlık yapmış oluruz. Biz Türkiye olarak böyle bir şeyi tanıyamayız. Suriye’de hala kan gövdeyi götürüyor. İdlib ortada, Afrin ortada, Deyrizor ortada. Kuzey Suriye tamamen bir terör koridoru olarak teslim edilmiş vaziyette. Niçin orada koalisyon güçleri var, niçin Rusya var, niçin biz varız? Bütün sebebi Suriye’de huzur yok. Esed ile de bu huzur oraya gelmez. Huzurun çekilmesi lazım. Astana’da başlattığımız bizim bir sürecimiz var, aynı şey Cenevre ile de mütemmim cüz durumundadır. Burada çıkacak olan karar ile de Suriye halkı da kendi geleceğine yönelik kararını vermelidir” açıklamasını yaptı.
